Hester, Adrien'in Corestar Group'un CEO'su olduğunu öğrenince şok oldu. Reburg'daki bu kadar eski bir kuruluşun sahibi nasıl bu kadar genç biri olabilirdi?! Ancak Adrien, kimliğini doğrulamayı kabul etti. Hester hemen arka uç doğrulama modunu etkinleştirdi. Kısa bir süre sonra, Corestar Group genel müdürlük ofisinin dahili hattı çaldı. "Alo, burası Genel Müdürlük ofisi. Ben asistan Celia!" "Merhaba, ben Reburg'daki Treasury Bank'ın başkanı Hester West. Corestar Group'un genel müdürü veya hissedarı olduğunu iddia eden bir kişinin kimliğini doğrulamak için arıyorum." "Kimi kastediyorsunuz?" "Müşterinin adı Adrien Higgins." "Ne? Bay Higgins mı?!" "Evet, bana şirketinizde ne pozisyonda olduğunu söyleyebilir misiniz?" "O bizim patronumuz! Onu düzgün karşıladığınızdan emin olun! Şirketin %79'una sahip!!!" Hester, cevabı duyduğunda şok oldu! Yıllardır finans çevresinde olan biri olarak, %79 hissenin ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu! Telefonu kapatan Hester, aceleyle işlemi tamamladı ve yeni açılan kartı bizzat Adrien'e teslim etti. "Bay Higgins, kusura bakmayın sizin olduğunuzu bilmiyordum! Verdiğim rahatsızlıktan dolayı lütfen beni affedin. Yüksek getirili finansal ürünlerimize göz atmak ister misiniz?" "Belki başka zaman. Üzerimi değiştirmem ve arabamı almam gerekiyor." Hester'ın tavrından Adrien, kimliğinin Corestar Group'tan öğrenildiğini anlamıştı. "Tamam, Bay Higgins. Sizi WhatsApp'tan ekleyebilir miyim? Finans, yatırım veya kredi konularında herhangi bir sorunuz olursa istediğiniz zaman benimle iletişime geçebilirsiniz!" "Elbette, ekleyebilirsiniz!" Hester, Adrien bankadan ayrılırken, bu kadar genç birinin nasıl milyarlarca piyasa değerine sahip eski bir yerel işletmenin başına geçebildiğine hayret etti. Bankadaki işini bitirdikten sonra Adrien, 4S bayisinden bir telefon aldı. "Merhaba efendim. Porsche 918'iniz onarıldı ve istediğiniz zaman teslim alabilirsiniz!" "Harika, hemen geliyorum!" Bayiye vardığında, resepsiyonist görünüşüne şok oldu. "Efendim, bugün size ne oldu? Neden böyle giyinmişsiniz?" diye sordu resepsiyonist, Adrien'in kıyafetlerini işaret ederken diğer müşteriler de meraklı gözlerle bakıyordu. "Ah, şey... Bir televizyon programının çekimini bitirdim ve üzerimi değiştirmeye vaktim olmadı. Telefonunuza cevap verdikten sonra doğrudan buraya geldim," diye sakince açıkladı Adrien. "Anlıyorum. İşte arabanızın anahtarı efendim. Sizi arabanıza götüreyim. Reburg'da sadece iki tane var, diğeri daha düşük seviyeli gri bir versiyon. Sizinki en üst model!" dedi resepsiyonist heyecanla. "Demek bu Porsche 918," dedi Adrien, ilk kez sistemden milyonlarca dolar değerinde lüks bir araba kazandığını fark ederek. "Efendim, ne tür bir araba aldığınızı bilmiyor musunuz? Satın alırken kimse size açıklamadı mı?" "Şey, sadece hoşuma gittiğini düşündüm ve bir hevesle aldım. Çok fazla soru sormadım. O gün meşguldüm, bu yüzden ödeme yaptıktan sonra ayrıldım!" "Anlıyorum." Arabasına yaklaşırken Adrien, arabanın neredeyse yepyeni olduğunu, herhangi bir çizik veya aşınma belirtisi olmadığını gördü. "Bebeğim!!" diye bağıran Adrien, arabasını öptü ve kilidini açmak için anahtara bastı. "Hemen gidiyorum! Teşekkürler!" Resepsiyonist, Adrien'in arabasının uzaklaştığını izlerken, bu kişinin kim olduğunu düşünüyordu. Şov dünyasında böyle bir yıldızı hiç hatırlayamadı! Adrien arabasını Reburg Center Alışveriş Merkezi'ne sürerken, iki kişinin canlı yayın yaptığını gördü. Şehirdeki zengin insanların harcama alışkanlıkları ve araç sahiplikleri hakkında yorum yapıyor gibiydiler. Adrien'in Porsche 918'ini gördüklerinde ikisi de şaşırdı ve canlı yayını izleyen izleyiciler de şok oldu. "Aman Tanrım! Bu adamın kırmızı bir Porsche 918'i var! Rüya görüyor olmalıyım!!!" "Rüya görmüyorsun! Bütün şehirde sadece iki tane var. Diğeri kuzenimin erkek arkadaşının babasına ait, o da büyük bir patron. Bunun da bilinmeyen zengin bir adam tarafından satın alındığı duyuldu!" "Daha net bir görüntü göstermek için daha yakına gelebilir misiniz?" diye sordu bir izleyici. Sunucular Büyük Beyin ve Küçük Şaşkın bile arabayı görünce şaşkına döndü. Adrien arabasından indiğinde canlı yayın yorumlarla patladı! "Lanet olsun! Zengin insanlar bu kadar mütevazı mı? Kıyafetlerine bakın! Kolunun altında bir delik var!" diye yorum yaptı bir izleyici. "Şapkası da toz içinde!" "Bu vintage! Ne kadar yıpranmış olursa o kadar pahalı olur! Yabancı ülkelerde en pahalı kot pantolonlar yıprandıktan sonra sarı-gri renkte olur ve kendi başlarına ayakta durabilirler," diye açıkladı başka bir izleyici. "Aman Tanrım! Bu iğrenç! Çoraplarını hayal edemiyorum..." "Öğleden sonra çayımı içiyorum! Başka bir şeyden bahsedebilir misiniz?!" Canlı yayındaki binlerce netizen Adrien'in kıyafetlerini yargılamaya başladı! O sırada Büyük Beyin telefonuyla Adrien'e yaklaştı. "Affedersiniz, sizinle röportaj yapabilir miyim?" "Ha?" Adrien ani yaklaşımla irkildi ama sonra kendini telefon ekranında fark etti. Hemen soğuk bir ifadeye büründü çünkü röportaj yapılmaktan ve gençlerin düşüncelerini bozan saçma sapan sunuculara sahip bilinmeyen, profesyonel olmayan platformlar tarafından izlenmekten nefret ediyordu. "Üzgünüm, müsait değilim," dedi Adrien ve uzaklaştı. Canlı yayındaki izleyiciler onun tutumuna öfkelendi. "Çok kibirli! Kendini ne sanıyor?" "Eğer 918'in varsa sen de onun kadar kibirli olabilirsin!" "Belki de sadece bir şofördür!" "Sanmıyorum! Şoförünün bu kadar kirli kıyafetler giymesine ve lüks arabanı sürmesine izin verir miydin?" "Bana daha çok bir tamirci gibi geliyor!" "Ben de öyle düşünüyorum!" "Ben de öyle düşünüyorum!" İzleyiciler, Büyük Beyin ve Küçük Şaşkın'ın Adrien'i takip ederek böyle lüks bir alışveriş merkezinde ne yaptığını görmelerini önerdi. Onu takip eden insanlardan habersiz olan Adrien, telefonu elinde Gucci mağazasına girdi. "Efendim, size yardımcı olabilir miyim?" "Bazı kıyafetler almak ve şu anda giydiğim kıyafetleri değiştirmek istiyorum. Bunlar bir televizyon programı için," diye açıkladı Adrien, bayide kullandığı aynı bahaneyi kullanarak.