Tammy onu teselli etti, "Benjamin, sorun değil. Bir dahaki sefere tekrar deneyebilirsin, pes etme!" "Mm!" Benjamin, gözlerinde kararlılıkla başını salladı. Tammy, dadı Fran'e, "Fran, şimdi eve gidebilirsin," dedi. "Pekala, yarın sabah 8'de geri geleceğim." "Peki." Fran daha sonra evden ayrıldı. Tammy ve altızlar evde yalnız kaldılar. Tammy, altızlar için bebek maması yaptı-- "Süt hazır!" dedi Tammy ve altı küçük tatlış koşarak geldi ve önünde durdu. Tombul küçük yüzleriyle yukarı baktılar ve beslenmeyi beklediler, "Lütfen sıraya geçin, teker teker, Liam gruba liderlik etsin, sayın!" "Bir!" "İki!" "Üç!" "Dört!" "Beş." "Altı..." Biraz yavaş tepki veren Benjamin kızarıyordu. Tammy onlara süt şişelerini verdi. Küçükler şişelerini aldılar ve en iyi yerlerini bulmaya gittiler. En rahat pozisyonlarında yattılar ve mamayı içmeye başladılar. Sütlerini içerken, küçük ağızları hareket ediyordu. Karınları da yukarı aşağı hareket ediyordu, bu da onları küçük balonlar gibi gösteriyordu. Bunlar sadece başlangıçtı. Tammy dinlenmeye niyetli değildi. Devam etti ve tamamlayıcı yiyecekler yaptı - taze karidesli patatesli risotto. Taze karidesli patatesli risottoyu masaya getirdi. Altızların her birinin kendi tabağı vardı. Hepsi sabırla servis edilmeyi bekliyordu. Her birine küçük bir porsiyon servis etti ve hemen yemeğe daldılar. Tammy onları yemek yerken izlerken kalbi gurur ve sevgiyle doldu. Üç yıl önce, bir jigolo ile tek gecelik bir ilişkiden sonra beklenmedik bir şekilde hamile kaldı. O zaman hala öğrenciydi ve kürtaj yaptırmak üzereydi! Ancak, altı tane olduklarını öğrendiğinde klinikte bayıldı. O zaman ne yapabilirdi? O altı küçük mucizeyi aldırmak istemiyordu! Bu nedenle, hamileliğine ve eğitimine devam etti. Mezun olduktan sonra, bebeklerini doğurdu. Liam ve Benjamin erkekti. Clara ve Laura kızdı, Mike ve Charlotte ise çift yumurta ikizleriydi. Üç erkek ve üç kız; her biri kendi karakterine ve cazibesine sahip. Üç yaşındayken onları Ashdol'e geri getirdi. Ashdol'e döndüğünde yaptığı ilk şey, iş aramaktı. Beslenmesi gereken altı bebek vardı. Mama genellikle diğer bebeklere bir hafta yeterken, onlar için sadece bir gün yeterli oluyordu. Tammy sık sık, jigolonun sadece yatakta harika olmadığını, aynı zamanda inanılmaz üreme yeteneklerine sahip olduğunu haykırıyordu. Altızlar! Zaten 20 farklı şirkete özgeçmişini göndermişti, ancak hiçbiri cevap vermedi. O sırada telefon çaldı. Tanıdık olmayan bir numaraydı. Telefonu açtı, "Alo, kimsiniz?" "Tammy Hanım siz misiniz? Ben SK TV kanalından arıyorum, yarın gelmeye vaktiniz olur mu?" "Elbette!" Tammy heyecanını bastırmaya çalışıyordu. "Harika!, yarın öğlen televizyon kanalına gelin." "Peki. Orada olacağım." Telefonu kapattıktan sonra çok heyecanlandı. Eğer işi alırsa, çocuklarına bakabilecekti. Diğerleri mezun olduğunda, amaçları başarılı bir kariyere sahip olmaktı. Tammy için ise çocuklarını beslemek ve onlara bakmaktı! Ertesi gün Tammy, kararlaştırılan saatten çok daha önce televizyon kanalına gitti. Televizyon kanalının girişine geldiğinde, güzel bir muhabir geldi ve bağırdı, "Tammy neden hala buradasın, ilk gününde geç mi kalmak istiyorsun?" Tammy yanına gitti ve "Merhaba, nasılsın? Ben Tammy." dedi. Mindy McDonald onu baştan aşağı süzdü, "Neden bu kadar geç kaldın? Rheinsville'de önemli biriyle röportaj yapmak üzereyiz. Geç kalırsak sonuçlarına katlanacak mısın?" "Üzgünüm, üzgünüm!" Tammy düşündü, ama geç bile kalmamıştı... "İşin kamerayı taşımak!" Yanındaki kişi Tammy'ye bir kamera uzattı. Onu aldı ve oldukça ağır olduğunu düşündü.