Sara'nın Bakış Açısı
Oda, boğucu bir sessizlikle doluydu. Hava durgun, öfke ve hüsran karışımı görünmez bir ağırlık gibi üzerime çöküyordu. Kanepenin kenarında oturmuş, içimde dönen duygu girdabını anlamaya çalışırken tırnaklarımı avuç içlerime batırıyordum.
Max çok uzun zaman önce çıkıp gitmişti, annem ve bende zihninde şüphe tohumları ektiğimize dair en ufak bir umut kırıntısı bırakarak. Yine de
















