Bütün gece uyuyamadım. Döndüm durdum ama dinlenemedim çünkü günün ne getireceğinden endişeliydim. Yatak o kadar büyük ve yumuşaktı ki sonunda battaniyeleri yere atıp kendimi orada sardım.
Zemin, gerçek yataktan çok eski yatağıma benziyordu ama yine de dinlenemedim. Sanki uykuyla bir yarışa girmiştim ve o bir saat öndeydi.
Nedense gece aynı anda hem çok uzun hem de çok kısa geldi. Sanki güneş doğma
















