Matthias yalnız başına duruyordu.
Olanları izlemişti ama engelleyememişti.
Hala hayatta olmalı.
Ölmemeli.
Uzun boylu ve yapılı genç adam ifadesiz görünüyordu ve koyu renk gözleri boşlukla doluydu. Ancak, kimse gözlerinde bir hüzün izi olduğunu fark etmedi.
Matthias arkasını dönerek sessizce kaosun içinde uzaklaştı.
Onu kesinlikle bulacaktı.
Oneida'yı bulacaktı—ister ölü olsun, ister diri.
Tam o sı
















