Ava,
"Sürprizlerden ne kadar nefret ettiğimi biliyorsun, değil mi?"
Chris arkamdan yürüyordu, eli hala elimi sıkıca tutuyordu. Ne kadar uzaklaşırsak, partinin sesleri o kadar azalıp yerini ormanın seslerine bırakıyordu. Hangisinin daha yüksek olduğuna bir türlü karar veremiyordum: müziğin mi yoksa geceleri hayatla dolu ormanın mı.
"Tabii ki biliyorum," diye güldüm, alçakta sarkan bir dalın altı
















