Roxanne'ın kalbi, havaalanından hızla çıkarken boğazına kadar yükseldi ve orada kaldı. Sürekli omzunun üzerinden dönerek peşlerinden gelmediğinden emin olmaya çalıştı. Neyse ki, havaalanından çıktıktan sonra bile figürü hiçbir yerde görünmüyordu. Roxanne sonunda rahat bir nefes alabildi. Çocuklar, annelerinin sürekli başını çevirip arkalarına bakmasını garip buldular. Roxanne endişeli göründüğü için soru sorma zamanı olmadığını biliyorlardı. Tek kelime etmeden, itaatkar bir şekilde sürüklenmelerine izin verdiler. "Roxanne! Archie! Benny!" Uzaktan bir kadın seslendi. Üçü de başlarını kaldırdılar ve takım elbise giymiş bir hanımın onlara doğru gelirken neşeyle el salladığını gördüler. Roxanne kadını görünce yavaş yavaş rahatladı. Gülümseyerek, "Madilyn, ne kadar zaman oldu!" dedi. Madilyn Xander, üniversiteden beri en iyi arkadaşıydı ve şu anda kendi ailesinin hastanesinde doktor olarak çalışıyordu. Kısa bir süre sonra Madilyn önlerinde durdu ve kollarını Roxanne'ın etrafına doladı. "Sonunda eve döndün. Seni çok özledim!" dedi samimi bir şekilde. Roxanne kıkırdayarak, "Ben de seni özledim," diye karşılık verdi. Yıllar boyunca internet üzerinden iletişimde kalmışlardı ama gerçek hayatta nadiren görüşme fırsatı bulmuşlardı. Ona sarıldıktan sonra Madilyn yere çömeldi ve çocukları kucakladı. "Bebeklerim, beni özlediniz mi?" Archie ve Benny sevimli bir şekilde kıkırdayarak hep bir ağızdan, "Elbette özledik! Madilyn teyze, seni rüyamızda bile gördük. Hala her zamanki gibi güzelsin!" diye cevap verdiler. "Ne kadar tatlısınız!" Madilyn övgülerini duyduktan sonra neşeyle gülümsedi. Roxanne hala tetikteydi. Havaalanının kapısına baktı ve sakin bir şekilde, "Hadi gidelim. Evde konuşuruz," dedi. Madilyn çocukların her birinin yanağına birer öpücük kondurduktan sonra ayağa kalktı. Bavulları arabasının bagajına yerleştirdikten sonra onları arabasına bindirdi ve hızla uzaklaştı. Aynı anda Lucian havaalanının kapısında belirdi. Asistanı Cayden Lawson'a, "Yurtdışındaki programımı iptal et," dedi. Cayden kısaca başını sallayarak onayladı. "Bay Farwell, Bayan Estella'yı arama çalışmalarımızı genişlettik. Daha genç ve uzağa gidemez. Endişelenmeyin." Bayan Estella, Bay Farwell'in sevgili kızıdır. Onu bulmak daha önemlidir. Yurtdışındaki işi bu durumda o kadar önemli değil. Lucian'ın bakışları karardı ve yol kenarında park edilmiş Maybach'a doğru yürüdü. Kısa süre sonra araba uzaklaştı. Bir saat sonra Madilyn'in arabası Durwest Garden'a vardı. Burası köşklerle dolu bir yerleşim alanıydı. Roxanne, Madilyn'den bir yer kiralaması için yardım istemişti ve bu da Madilyn'in ona bulduğu evdi. Dördü arabadan indi ve Madilyn'in öncülüğünde yeni eve girdiler. "Çevre güzel görünüyor. Burayı beğendim." Memnun kalan Roxanne, Madilyn'e dönerek baktı. "Oldukça verimlisin, ha?" Madilyn kaşını kaldırdı. "Ben senin komşunum. Bu evin sahibi başkente taşındı ve burayı kiraya vermek istedi. Ben de tesadüfen denk geldim. Boş zamanlarımız olduğunda birbirimizin evine gidebiliriz." Roxanne'ın dudakları kıvrıldı ve başını sallayarak onayladı. Eşyalarını kısaca açtıktan sonra akşam yemeği vakti gelmişti. Bu nedenle Madilyn onları akşam yemeği için dışarı çıkardı. Restoranın otoparkına yeni girmişti ve arabasını park etmek üzereyken karanlık bir köşeden küçük bir kız çocuğu koşarak çıktı. Madilyn arabası küçük kıza çarpmadan frene bastı. Şok içinde yere yığılan küçük kıza baktı. Roxanne'ın da kalbi neredeyse duracaktı. Kapıyı açıp dışarı çıkmadan önce çocuklarının iyi olduğundan emin olmak için döndü. Arabadan sadece birkaç santim uzakta beş yaşlarında bir kız çocuğu vardı. Yerde oturuyordu ve açıkça şoktaydı. Roxanne'ın bu manzaraya bakınca kalbi yumuşadı. Dikkatlice kızın yanına gitti ve "Hey, incindin mi?" diye sordu. Küçük kızın teni bembeyazdı ve saçları örülmüş, tatlı görünüyordu. Uzun bir burnu, kocaman gözleri ve zarif hatları vardı. Pembe kabarık bir elbise giymiş, kollarında pahalı bir oyuncak bebek tutuyordu. Roxanne'ın sesini duyan küçük kız toparlandı ve çekingen bir şekilde başını salladı. Roxanne'ı da temkinli bir şekilde süzmeyi unutmadı. Roxanne küçük kızı sessizce izlerken kalbi burkuldu. Küçük kızın yara almadığından emin olduktan sonra içten içe rahatladı ve küçük kıza yardım etmek için elini uzattı. Elini uzatmıştı ki küçük kız korkuyla geri çekildi. Roxanne'ın eli havada kaldı. Güven verici bir gülümseme ile, "Endişelenme. Sadece sana yardım etmek istiyorum," diye açıkladı. Etrafına bakarak şüpheyle, "Anne baban nerede? Neden yalnızsın?" diye sordu. Küçük kız bebeğini sıkıca kucakladı ve tek kelime etmeden başını salladı. Roxanne'ın kaşları çatıldı, çünkü kızla nasıl iletişim kuracağını bilmiyordu. Madilyn ve çocuklar da kısa süre sonra arabadan indiler. Archie ve Benny, küçük kızın tüm süre boyunca sessiz kaldığını fark ettiklerinde meraklı bir bakış paylaştılar. Çok tatlı görünüyor. Neden konuşmuyor? Acaba dilsiz mi?