Bu arada, Pearson Grubu'ndaki herkes virüs yüzünden durmaksızın çalışıyordu.
Aubree teknik departmanda takılıyordu. Arada bir hakaretler savuruyordu.
"Bay Pearson." Charles'ın sesi kulaklarının dibinde yankılandı.
Bunu duyan Aubree hızla kendini toparladı ve gözlerini indirdi. "Baba, neden buradasın?" diye yeni giren kişiyi selamladı.
Samuel Pearson'ın kare yüzünde ciddi bir ifade vardı. "Neler ol
















