Dükkan kapısının üzerindeki zil, içeri girdiğimde çınladı. İçerisi karanlıktı ve gözlerim parlak güneşten karanlığa alışmaya çalışırken, elli yıldır sigara içiyormuş gibi tınlayan yaşlı bir kadının boğuk sesini duydum.
"Günaydın, tatlım," dedi.
Gözlerim sonunda kadını ayırt edebilecek kadar alıştı. Kısa boylu, tıknaz bir vücudu vardı, gri saçları başının tepesinde düzgün bir topuz yapılmıştı ve
















