Derek hayatında hiç bu kadar berbat hissetmemişti. Sanki tüm kafası kurşundan yapılmıştı ve ağzı küllerle doluydu.
Başı o kadar kötü ağrıyordu ki, uyandıktan sonra birkaç dakika boyunca sadece uyandığı pozisyonda kaldı, başındaki zonklayan ağrının dinmesini bekledi.
Hiçbir şekilde dinmedi, ama bir gözünü aralayıp etrafını anlamaya çalışacak kadar alıştı. Hayatı pahasına, nerede olduğunu, neden o
















