ARDEN
Cade meydanın ortasında dimdik duruyordu, sırtı dümdüz, kimsenin gözlerini kaçırmaya cesaret edemeyeceği şekilde. Beni tutan muhafızlara ve etrafında çirkin bir yargı çemberi oluşturan kalabalığa rağmen, geri adım atacağına dair hiçbir işaret göstermiyordu. Artık hiçbir şey onu durduramazdı.
Duruşunda görebiliyordum—o sessiz, gürleyen kararlılığı. Bir seçim yapmıştı. Duyulacaktı.
Ona nasıl b
















