Sanki bir rüyaydı.
İşte oradaydı, üzerine siyah, düğmeli bir gömlek geçirilmiş bir kot pantolonla, elinde bir buket gül tutuyordu.
Ne zaman koşmaya başladım emin değilim. Tek bildiğim, koştuğum.
Valizim yere düştü, sapını birkaç adım önünde bıraktım ve kendimi onun kollarına attım, bacaklarımı beline doladım. Hiç vakit kaybetmeden dudaklarımı onun dudaklarına bastırdım, o da kollarını vücuduma sar
















