Tori'nin babası, doktorlar arasında gerçekten hoş bir insandı. Hastanelerden hala nefret etsem de, kendimi biraz daha rahat hissediyordum.
Tori'nin babası bana küçük beyaz bir hapın yarısını vermişti. Yaklaşık yarım saat sonra ayağımdaki ağrı, donuk bir zonklamaya dönüştü.
"Ayağında bir kırık var." Tori'nin babası dudaklarını büzdü, açıkça yanağımdaki morluğu inceliyordu. "Bayağı bir düşmüşsün."
















