"Baban burada." Melissa bu sözleri ağzından aceleyle çıkardı ve kalbim neredeyse durdu.
Söyledikleri zihnimde hiçbir anlam ifade etmiyordu. Babam... Benim bir babam yoktu. Frank vardı ve bir sperm bağışçısı. Baba, sadece şanslı çocukların tam olarak deneyimleyebildiği yabancı bir kavramdı. Ben o şanslı çocuklardan biri değildim.
"Baba mı?" Kelimeyi tekrar ederken buldum kendimi, her harfi şaşkınlı
















