Adam ince dudaklarını sert bir çizgi halinde sıktı. "Celine Tate, hemen buraya geri gel!" Celine kıkırdadı. "Sırf sen söyledin diye geri gelmemi mi bekliyorsun? Boşandık, Adam. Artık sana katlanmayacağım." Adam dişlerini gıcırdattı. "Boşanma nedenini yeniden yazman için sana bir şans daha veriyorum." Celine'in gülümsemesi genişledi. "Yazdığım şeyde bir sorun mu var? Yarım yıldır uyandın ama bunca zamandır elime bile dokunmadın. "Üç yıl komadaydın. Sağlığın şimdi iyi gibi görünse de, erkekliğinden şüphe ediyorum. Bir doktora görünmelisin. En kısa zamanda erkekliğini geri kazanmanı içtenlikle umuyorum!" Adam nutku tutulmuştu. Alnındaki damarlar gözle görülür şekilde atıyordu. Bu kadın gerçekten aklını kaçırmıştı! "Sana yatakta ne kadar yetenekli olduğumu göstereceğim, Celine Tate!" diye tısladı. "Üzgünüm, artık böyle bir şansın yok." "Celine!" Birkaç bip sesi duyuldu ve çağrı aniden kesildi. Adam öfkeyle kaynıyordu. Ama öfkesini kusmadan önce duyduğu tek şey meşgul tonuydu. Celine Tate! … Celine çoktan en iyi arkadaşı Robin Smith'in dairesine varmıştı. Telefonu kapattığında Robin kahkahalara boğuldu ve ona bir başparmak işareti yaptı. "Mükemmeldi, Celine! Şu anda o kadar sinirlenmiştir ki damarı çatlayabilir." Celine, geçmişte çok alçakgönüllü olduğu için kendisini bu kadar üstün görmeye başladığını hissetti. İnsanlar başkalarını sevmeden önce kendilerini sevmeli. Önceliği kendi mutluluğuna vermek çok önemliydi. Robin ekledi, "Carly, Bay Alvarez'in üç yıl önce komada olduğunu öğrendiğinde onu hemen terk etti. Ama şimdi uyandığına göre tekrar onun peşine düşüyor. Dürüst olmak gerekirse, onun gibi bir adamdan kurtulmak daha iyi." Celine bir şekerleme açtı ve ağzına attı. Tatlı tadı, kalbindeki acıyı maskeliyor gibiydi. "Robin, bu sevilmek ve sevilmemek arasındaki fark." Sevilen kişi korkusuzca hareket edebilirken, sevilmeyen kişi her zaman dikkatli ve güvensiz kalıyordu. Robin, bir sürü şeker yiyen Celine'e baktı. Celine'i ayağa kaldırdı. "Neşelen, Celine! Bir ağacı bıraktığında, koca bir orman kazandığını anlayacaksın. Sekiz eskort kiralayacağım ve bu gece sana bir bekarlar partisi vereceğim!" Celine alnını ovuşturarak güldü. O anda Robin uzandı ve Celine'in siyah çerçeveli gözlüklerini çıkardı. Doğrudan çöpe attı. "Gözlüklerim!" Celine onları geri almaya gitti. Robin onu durdurdu. "Celine, tüm akademik çalışmalarından dolayı o gözlükleri takmaya çok alışmışsın. Carly'den ders almalı ve kendini güzelce giydirmelisin." Celine, ailesinin Carly kuğu iken onu çirkin ördek yavrusu olarak adlandırdığını hatırladı. Görünüşe göre sadece ailesi böyle düşünmüyordu. Adam da onu muhtemelen çirkin bir ördek yavrusu olarak görüyordu. Robin, Celine'i kapıdan dışarı çekti. "Hadi. Seni tam bir makyaj için dışarı çıkarıyorum - saç, tırnaklar, kıyafet, her şey. Adam'ın ve diğerlerinin gözlerini açıp ne kadar güzel olduğunu görmelerini istiyorum!" Ayrılırken Robin aniden bir şeyi hatırladı. "Bu arada, Celine, Bay Alvarez'in parasını gerçekten istemiyor musun?" "Benim kendi param var," diye yanıtladı Celine. "O zaman o parayı Carly'ye bırakıyorsun. Muhtemelen sana teşekkür edecek." Celine nutku tutulmuştu. "Bay Alvarez'in sana verdiği kart nerede?" Adam her zaman cömert olmuş ve Celine'e altın kaplama siyah bir kart vermişti, ancak Celine onu hiç kullanmamıştı. Celine kartı çantasından çıkardı ve göz kırparak, "Bay Alvarez bugün alışverişimizin faturasını ödeyebilir," dedi. … Club 1996 uzun zamandır Mercity'nin zengin elitlerinin oyun alanı olmuştu; burada zengin varisler ve sosyetikler paralarını hiç düşünmeden harcıyorlardı. O gece DJ müziği sürekli çaldırıyordu ve kalabalık çılgınca dans ediyordu. Lüks localardan birinde Adam, siyah gömlek ve siyah pantolon giymiş halde ortada oturuyordu. Kolları kaslı ön kollarını ve milyonlarca değerindeki bir saati ortaya çıkaracak şekilde sıvanmıştı. Kulüpteki kadınların sürekli ona bakmasına neden olan yakışıklı, aristokrat bir figür gibi görünüyordu. Yanında, Goodwin ailesinin varisi olan iyi arkadaşı Benjamin Goodwin ve birkaç başka miras yiyen bebek oturuyordu. Benjamin yüksek sesle güldü. "Ne duyuyorum, Adam? Celine boşanmak mı istiyor?" Diğerleri de kahkahalara katıldı. "Celine'in sana ne kadar aşık olduğunu kim bilmiyor, Bay Alvarez? Sen komadayken bile seninle evlenmek istedi," dedi biri. "Seni şimdi bırakmasına imkan yok!" Bir başkası araya girdi, "Celine'in Bay Alvarez'e ulaşmadan önce kaç gün dayanabileceğine dair bir bahis yapmalıyız." Benjamin, "Bir gün bile dayanamayacağına bahse girerim. Muhtemelen her an Adam'a bir mesaj gönderecek. Haha!" dedi. Ancak Adam'ın yüzü gölgeli ve sertti, açık öfke belirtileri gösteriyordu. Telefonunu çıkardı ve Celine ile olan sohbetini açtı. Son mesaj bir önceki geceye aitti. Celine ona bir kase tavuk suyu kemiği fotoğrafı göndermiş ve "Canım, kemik yoğunluğun şu an iyi olsa bile, daha fazla tavuk suyu kemiği içmelisin. Erken eve gelmeyi unutma." mesajını yazmıştı. Yukarı kaydırdıkça, Celine'den gelen günlük mesajlar vardı. Hiçbirine cevap vermemişti. Bir kere bile. Ama bu gece ondan hiçbir şey yoktu ve Adam göğsünde bir hayal kırıklığı hissetti. Tam o sırada, yeni bir mesajın geldiğini bildiren bir bildirim sesi duyuldu. Benjamin hemen araya girdi, "Biliyordum! Celine şu anda Adam'a mesaj atıyor!" Birkaç mesajın art arda gelmesiyle bildirim sesi tekrar tekrar çaldı. Herkes kahkahalara boğuldu. "Celine'in kendini tutamayacağını biliyordum ama bu kadar istekli olmasını beklemiyordum." Benjamin, "Adam, çabuk ol, ne söylediğini kontrol et. Muhtemelen ağlıyor ve seninle tekrar barışmak için yalvarıyordur." diye ısrar etti. Adam'ın gözleri seğirdi. Ona mesaj mı atmıştı? Barışmak istiyorsa, demin o kadar düşmanca davranmak da neyin nesiydi? Bu sabah sert davranan o değil miydi? Adam mesajı açtığı anda dondu kaldı. Benjamin yüksek sesle okudu. "Sayın VVIP, 0975 ile biten kartınızdan Dazzling Nails'de 800 dolar çekilmiştir." Herkes sessizleşti ve şaşkınlıkla bakmaya başladı. Adam yukarı kaydırdı ve bir dizi işlem mesajı gördü. Celine, Urban Glow Salon'da iki bin dolar, Chanel'de 86 bin dolar ve Louis Vuitton'da 24 bin dolar harcamıştı. Uzlaşma isteyen hiçbir mesaj yoktu, sadece harcamalarının bildirimleri vardı. Grup şaşkına dönmüştü. Celine hepsine tokat atmış gibi hissettiriyordu. Adam'ın yüzü karardı ve telefonunu masaya çarptı. Onu rahatsız eden para değildi. Boşandıktan sonra doğrudan parasını harcamaya gitmesiydi. Son üç yıldır kendisine bu kadar itaatkar ve bağımlı olan kadın aniden gerçek renklerini göstermiş gibiydi. Benjamin mırıldandı, "Ne yapmaya çalışıyor, Adam? Tırnaklarını ve saçlarını yaptırıyor ve kıyafet almaya gidiyor. Carly gibi giyinmeye mi çalışıyor?" "Carly, Mercity'nin Scarlet Rose'u, Celine ise sadece taşralı bir kız. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın, onunla asla eşleşemez." "Kuğu kuğudur ve çirkin ördek yavrusu sonsuza kadar çirkin ördek yavrusu olarak kalacaktır. Asla kuğuya dönüşmeyecektir." Grup Celine'e gülmeye devam etti. O sırada kulüpte bir kargaşa çıktı. Herkesin dikkati tek bir noktaya odaklanmıştı. Biri nefes nefese, "Arkadaşlar, bakın! Bir melek!" dedi.