Sakin bir yolculuktu, sıra dışı hiçbir şey yoktu. Serin sabah havası şimdiden ılımaya başlamıştı. Oraya biraz erken varmıştık, bu yüzden motorları park ettikten sonra yemeklerimizi bitirmek için bir piknik masasına oturduk. Güneşin yüzümde bıraktığı his harikaydı.
“Kek için teşekkürler,” dedim Ace’e.
“Ne demek, bir şey değil. Sen almamıştın. Mutfaktaki hatunlar, herkese servis edilmeden önce gizli
















