~Nadia~ Ablam kırbaçlanmaya ve şaplaklanmaya bayılırdı. Benim tanıdığım çoğu fahişe gibi o da azgındı. Bazen bebekken yanlışlıkla yer değiştirip değiştirmediğimizi merak ederdim. Ailemdeki kadınlar, kız kardeşlerim, annem, kuzenlerim, teyzelerim... Hepsi göz kamaştırıcı derecede güzeldi. Muhteşem kıvrımlar, baştan çıkarıcı yüzler... Formlarını korumak için de canla başla çalışırlardı. Ben ise bir istisnaydım. Çok çabalarsam seksi görünebilirdim belki. Orjiler ve çok eşlilik düşüncesi beni heyecanlandırmak şöyle dursun, midemi bulandırıyordu ve kaçıp gitmek istiyordum. Ama hayat acımasızdı ve böyle bir çılgınlık yaparsam, er ya da geç bir genelevde soluğu alırdım. Dünya erkeklerin dünyasıydı ve tüm erkekler de birer pislikti. En azından kraliyet pisliklerinin parası vardı ve bize biraz saygı gösteriyorlardı. Saraydaki hayatım, on sekizinci yaş günüme kadar harikaydı... Neredeyse harikaydı. Tek bir şey hariç: İzlemek zorunda olduğum canlı gösteriler, grup seks demoları. Benim gibiler, küçük yaşlardan itibaren kraliyet ailesine zevk vermek için eğitilirdik. On sekizimize gelene kadar bakire kalmamız gerekiyordu. Ve gözüne kestiren kraliyet üyesi, o "kirazı" patlatırdı. Birden fazla talibi çıkarsa, ne kadar çok, o kadar iyi, değil mi? Reşit erkeklerin ve kadınların cinsel ilişkiye girmelerini izlemek zorundaydık; bu sarayda seks aleni bir olaydı. Bir harem dolusu fahişe, o kraliyet ailesi pisliğinin ve karısının ya da sevgilisinin zevkine sunulurdu. Ablam benden dört yaş büyüktü ve bu işi keyifle yapıyordu. Oral seks ve kucak dansı konusunda çok yetenekliydi. Kralliyet üyelerini azdırmak için her şeyi yapardı. Sikilmekten, taciz edilmekten hoşlanırdı ve bundan mazoşistçe bir zevk alırdı. Ian, ailenin en genç prensiydi ve kısa süre önce 24 yaşına girmişti. Doymak bilmez iştahı ve bir kadını şehvetle delirtme yeteneğiyle nam salmıştı. Ağabeylerinin ise zalim ve tacizci olduğu söyleniyordu. Tahtın varisi Damian'ın geçen yıla kadar güzel bir karısı vardı ama kadın, yatakta sergilediği sapkınlıklardan bıkıp, iri yarı yakışıklı kuzenimle kaçmıştı. İkisinin de öldürüldüğü söyleniyordu. Kimse beni fark etmezdi. Bekaretimi koruduğum sürece hobilerimle uğraşır, istediğimi yapar, istediğim yere giderdim. Ama geçen hafta her şey değişti. Ben ve başka bir aileden gelen bir fahişe aynı gün doğmuştuk. Teyzem çok gururlu ve sarhoştu. Koridorda yürüyen Ian'a bir ıslık çaldı ve yüksek sesle artık tamamen onun olduğunu ilan etti. Bana tereddütle baktı. Yoğun bakışları tenimi yakıyordu. Ona her zaman hayrandım ve fırsatını buldukça o heykelsi vücudunu gizlice süzüyordum. Gösterilerde defalarca gördüğüm o penisi hayal ederek kendime defalarca dokunmuştum. Ama bunların hepsi benim fantezilerimdi: Onun yatağında olmak, seviştiği tek kişi olmak... Onun seks kölelerinden biri olmak istemiyordum. Onunla hiçbir ilgim olsun istemiyordum, çünkü o çok çapkın bir adamdı. Ben, geçimini sağlamak için canla başla çalışan, eve güler yüzle dönen, basit, dürüst, sadık bir sevgili istiyordum. Pişirdiğim her şeyi beğenen, evimi ve bahçemi bitkilerle doldurmama izin veren biri. Kadınlara saygısı olmayan, zengin, şımarık bir velet değil. Beni reddetmesi için dua ettim. Eğitim kamplarından veya kaçamaklarından biriyle meşgul olduğunu söylemesini diledim. Genellikle birkaç günlüğüne avlanmaya, aile mülklerini ziyaret etmeye, genç savaşçıları eğitmeye giderdi. Bu sefer de meşgul olmasını umuyordum. "Zevkle! Taze et." diyerek bana sırıttı. Küçük yeğeniyle eskrim yaparken yanına yaklaştım. Keyfi yerinde gibiydi. Ona bu durumdan ve fahişe hayatından kurtulmak istediğimi söyledim. Gitmeme izin vermesini istedim ve bedenimi kullanmak dışında, ona ve krallığına her türlü hizmeti sunabileceğimi söyledim. "İlginç. Şık kıyafetler giyip güzel görünmek yerine toprağı mı eşelemek istiyorsun?" "Güzel görünmekten çok daha fazlası var..." "Seksi sevmiyor musun?" Sözümü kesti. "Seviyorum, ama öyle değil." "Aseksüel misin?" Beni dinliyor mu ki? Onunla konuşmak beyhude. "Haremdeki kadınların çoğu aslında biseksüel, hatta birkaç lezbiyen de var. Ne olduğunu anlamak için biraz keşfetmen gerek." "Ne olduğumu ve ne istediğimi biliyorum." "Yatağımda dominant-submissive mı oynuyoruz?" Saçma sapan sorusu kafamı karıştırdı. "Ne demek istiyorsun?" "Şu anda yatakta dominant rolünü mü oynuyorsun?" "Hayır??" "O zaman neden benimle o tonda konuşuyorsun? İyi bir kırbağa mı ihtiyacın var??" Eskrim kılıcını savururken kasları gerildi. Sessiz kaldım. "Benden ne istediğini gelip talep etme cüretini mi gösteriyorsun?! Üstelik ben sana fikir verirken kabalık ediyorsun." "Sadece şansımı denemek istedim..." "Şansın yok, tatlım. Sana ne zaman söylersem o zaman soyunacaksın. Anlaşıldı mı?" Başımı salladım. "O zaman çekil önümden." Yeğeniyle birlikte gülerek, tasasız bir şekilde devam etti. Hasta numarası yaptım ve o beklenen günde yataktan çıkmadım. Beni çağırdı ama reddettim. Parti bensiz devam etti sanırım ama beni unutmadı. Bugün beni görmek istedi. En kötüsünü bekleyerek odasına gittim. Ama cezaları böyle hissettiriyorsa, her gün ceza çekmeye razıydım! Aklımı başımdan almıştı ve o zincirlerinden boşanmış hisleri kolay kolay unutamayacağım. On altı yaşıma bastığımda yaklaşık bir yıldır gizli bir erkek arkadaşım vardı ama onunla yaşadığım hiçbir şey bu kadar heyecan verici olmamıştı. Vücudum Ian'ın ellerinde bir kuklaya, daha doğrusu kölesine dönüşmüştü. Sadece diliyle yaptıkları değil, öpücükleri bile sarhoş ediciydi. O dokunuşu, o dili, vücudumda gezinen o elleri düşündükçe yine sulanıyorum. Tanrım! Ne yapacağım ben? Vücudum onu istiyor ve ben kendime hakim olamıyorum.