Alena
"Otur Alena," dedi Babam, sessizliği bozarak.
Odaya doğru yürüdüm ve masasının yanına oturdum. İkimiz de birbirimize bakıyorduk, sanki ilk konuşacak olanı bekliyorduk. Konuşmak için cesaret topluyordum, çünkü daha önce aramız pek iyi değildi.
Dudaklarım küçük bir gülümsemeyle kıvrıldı, garip havayı dağıtmaya çalışıyordum.
"Gidiyorum," dedim.
"Elbette. Evine geri dönüyorsun."
Ev. 'Ev' kelimes
















