Zoey parmağıyla adamın göğsüne dokundu. "Böylesin işte, hala onu mu düşünüyorsun?"
Russell çaresizce gülümsedi. "Sanki çok sabırsızmışım gibi anlatıyorsun."
Zoey başını hafifçe yana eğdi, biraz mesafe koruyarak çenesini kaldırdı. "Değil misin?"
Russell'ın bakışları ona dönerken alevlendi. "Evet."
Zoey kıkırdadı. "Oldukça dürüstsün."
"Utanılacak bir şey değil. Yani, sen istemiyor musun?"
Zoey doğal
















