Tüm merdivenlerden aşağı inerken ve devasa yemek odasına girerken midem düğüm düğümdü. Deponun o alışıldık görünümünden eser kalmamıştı. Deponun dışı harap ve terk edilmiş görünse de, içi tamamen yenilenmişti.
Odanın ortasında uzun bir masa vardı, üzerinde kan kırmızısı güllerin bulunduğu birkaç şeffaf vazo duruyordu. Gözlerimi ileriye diktim, etrafımı görmezden gelirken bakışlarım donuklaştı. Gü
















