Yoğun yaprak örtüsü, yolu bir sonsuz tünel gibi karartarak üzerine bir gölge düşürüyordu.
Sonra, aniden, karanlık yarıldı.
İleride, bir şato gibi yükselen, görkemli ve heybetli bir malikane belirdi.
Girişte, bir güvenlik görevlisi öne çıkarak Summer’ın arabasının önünü kesti.
“Kimsiniz?”
Summer camı indirdi.
“Bay Graham’ı görmeye geldim. Benim adım Summer Stewart.”
Bu sefer, “Onun yakın bir arkada
















