"Bu benim için mi?" diye sordu Summer.
Fraser, zarifçe bir kaşını kaldırdı, yengeç kırma aletini bir kenara bıraktı ve nemli bir havluya uzandı. Acele etmeden, zarafetle parmaklarını temizledi.
Sonra, pürüzsüz, yeşim taşı gibi parmaklarını uzatarak, Summer'ın dudak köşesindeki minik bir yemek kırıntısını nazikçe sildi.
Derin, büyüleyici gözlerinde, ona sessizce bakarken bir anlık şımartma izi beli
















