Trevon'ın sesini duyduklarında herkes dondu kaldı. Ashley'nin ağzı neredeyse yere değecekti ve bu film yıldızı gibi ortaya çıkan adamın kim olduğunu merak etti, hatta hoşlandığı Timothy bile yanında sönük kalıyordu. Ashley'ye bir saniye bile bakmadan, Trevon Selina'nın yanına doğru süzüldü. Yaklaştı, bakışları alev alevdi. "Afedersin, hayatım, trafik felçti. Benim hatam." Selina'nın yüzü memnuniyetle aydınlandı ve Trevon'ın koluna girerek, "Tam zamanında," dedi. "Siz... Siz ikiniz..." Sara nefesi kesilerek Selina ve Trevon'a baktı, gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Quinton'ın yüzü, gerçeği fark ettiğinde bütün rengini kaybetti. "Trevon! Sen... Selina'nın kocası mısın?" Oda şaşkınlıkla uğuldadı. Trevon Brady—Brady ailesinin gizemli iş adamı, Insight Group'un CEO'su olarak göreve yeni başlamış olan adam. "Aynen öyle," dedi Trevon, kendine güvenli bir şekilde. "Size kayınpeder demeyi çok isterdim, Bay Harvey, ama karım burada iyi kız rolü yapmaktan vazgeçtiğine göre, boş verelim." Sonra Selina'ya döndü ve devam etti, "Hayatım, Bay Harvey adresini değiştirmene engel olsa bile sorun değil; nasıl olsa benimle yaşıyorsun." "Elbette," diye cevapladı Selina. Harvey ailesinden herhangi bir dürüstlük bekleme işini çoktan bırakmıştı. Aslında gitmesini istiyorlardı ama itibarlarını ve o kıymetli şirketlerini düşünerek numara yapmaya devam ediyorlardı. Bu iğrençti. "İmkansız... Selina, Bay Brady ile ne zaman işler karıştı? Ondan hiç bahsetmedin." Aşırı tepki kraliçesi olan Ashley bile şaşkınlıktan nutku tutulmuştu ve inanamayarak konuştu. Trevon, şehirdeki en gözde bekarlardan biriydi—süper gizemli, bu da cazibesini artırıyordu. Hala çok genç olmasına rağmen, Brady ailesinin işlerinin iplerini çoktan eline almıştı. Insight Group'ta CEO koltuğuna oturmuş, yoluna çıkan herkesi doğuştan hakkıymış gibi ezip geçmişti. Herkes Trevon'ın demir yumruğuyla yönetimi hakkında konuşuyordu. Ortada hiç fotoğrafı olmadığı için herkes onun bir canavar olduğunu düşünüyordu. Ve şimdi, ortaya çıkıp şehirdeki bir numaralı kısmet olabileceğini kanıtladı. "Ne zamandan beri hayatımla ilgili sana bilgi vermek zorundayım?" diye karşılık verdi Selina, Ashley'ye tam bir küçümsemeyle bakarak. Ashley bir acı hissetti ama acısını sakladı, yüzünü kapatarak ağlamaya başladı, "Selina, neden benden bu kadar nefret ettiğini anlamıyorum..." Manuel tersledi, "Kes şunu Selina! Ashley sana karşı her zaman iyi davrandı. Geri döndüğünden beri, rahat etmen için elinden geleni yapıyor. Neden ona yükleniyorsun?" "Dur, Manuel. Ben..." Ashley'nin ağlaması bir tık daha arttı, Selina'yı Trevon'ın gözünde kötü kız olarak göstermeye yönelik hesaplı bir gösteriydi. Selina'nın Trevon gibi birini nasıl elde ettiğine dair hiçbir fikri yoktu, ama ölüsü üzerinden geçse bile o köylü kız kardeşinin böyle bir ödülü kapmasına izin vermeyecekti. Ashley'nin gözünde, en iyi erkeklerin hepsi onun olmalıydı; Selina onunla kıyaslanamazdı bile. Sonra Trevon araya girdi, "Sevgilim, kız kardeşinin oyunculuk yetenekleri... Oscar'lık." "Hayatım, yetenek konusunda zevkin var," diye takıldı Selina. "Şaka yapmıyorum. Onun gibilerinden çok gördüm; mide bulandırıcı." Onların şakacı atışmaları Ashley'nin sırtından aşağı bir ürperti gönderdi. "Bay Brady, ben... Ben öyle değilim," diye kekeledi, durumu kurtarmak için çabalayarak. Quinton'ın sesi buz gibiydi, "Bay Brady, biraz ileri gitmiyor musunuz? Ashley iyi, masum bir kız. Ona böyle laf atamazsınız." Harvey Group ve Insight Group arasındaki bu alan savaşında Quinton tereddüt etmedi. Yaşı ve tecrübesi onun yanındaydı—Harvey Group'u sıfırdan o kurmuştu. Ne kadar kaypak olursa olsun, hiçbir genç ve havalı CEO onu korkutamazdı. "Hadi buradan gidelim ve adresini benimkiyle güncelleyelim," dedi Trevon, dudaklarında bir sırıtmayla Selina'ya. "Bu kalabalığın etrafında takılarak beyin hücrelerini kaybetmene izin veremem." "Tamam, gidelim." El ele tutuşan Trevon ve Selina, nüfus müdürlüğüne gittiler. Evlilik cüzdanlarını gösterdiler ve işte böyle, Selina'nın adresi resmi olarak Trevon'ın hesabına bağlandı. Resmiydi—evliydiler. O cüzdanın ve personelin onayının görüntüsü, Harvey ailesini derinden etkiledi. 'Selina ve Trevon ne zaman sevgili oldular? Hiçbir fikrimiz yok!' diye içlerinden geçirdiler. Evrak işleri tamamlanınca, Selina Trevon'ı dışarı çıkardı. İşte o zaman Sara bağırdı, "Selina, aklını mı kaçırdın?! Evlendiğinden neden bahsetmedin?" "Bayan Harvey, nefesini saklayın. Biz bittik. Bundan sonra hayatımın Harvey ailesiyle hiçbir ilgisi yok," dedi Selina, Trevon'ı çıkışa doğru çekerken ifadesi okunmuyordu. Ashley, çaresiz ve gözyaşlarıyla son kartını oynadı. "Selina, Timothy ile nişanını hatırlıyor musun? Ailelerimizin onuru ve Timothy'nin duyguları ne olacak?" "Görünüşe göre artık Harvey ailesinin tek kızısın, Ashley. Timothy'nin tamamı senin," diye karşılık verdi Selina hiç tereddüt etmeden, Trevon'ın elini daha sıkı tutarak. "Ve benim gibi bir adamı herhangi biriyle takas edeceğimi mi sanıyorsun? Saçmalama," diye alay etti Ashley ile. Trevon eğlencesini gizleyemedi. "İşte benim kızım." "Bunu evde daha çok duyacaksın." Selina göz kırptı. Uzaklaştılar, odadaki kıskançlık Ashley'nin üzerine bir ton tuğla gibi çöküyordu. Ashley öfkeyle doldu, hayalleri paramparça oldu. Timothy, Trevon'a kıyasla ciğer gibi görünüyordu; şimdi Trevon'ı istiyordu. 'Selina gibi hiç kimsesi olmayan, ne beyni ne de sınıfı olmayan biri Trevon için nasıl uygun olabilir? İmkansız! Sadece ben onun dengiyim,' dedi kendi kendine. Quinton, Selina'nın arkasından bağırarak onların peşindeydi, "Bu son şansın Selina! Harvey ailesinin servetini elinden atıyorsun. Ailenin nüfuzu olmadan Brady ailesinin seni umursayacağını mı sanıyorsun?" "Tatlım, Bay Harvey korkmam gerektiğini düşünüyor," dedi Selina, Trevon'a kirpiklerini oynatarak, dramayı abartarak. Trevon ona baktı, sırıtarak. Oyunculuğunu mu övse, yoksa gerçekten içine girdiğine dair şaka mı yapsa? "Merak etmeyin, Bay Harvey. Ben Selina'yla kim olduğu için birlikteyim—güç veya statü için değil. Benim yanımda, ihtiyacı olan tüm güce sahip."