Jeremy videoyu izlemeyi bitirdi ve yüzünde boş bir ifade vardı. "Bunu nereden buldun?" diye sordu soğuk bir sesle. Madeline bunun saçmalık olduğunu hissetti. "Nereden aldığım önemli mi? Baktığın gerçeğin kendisi daha önemli değil mi?" "Gerçek mi?" Jeremy başını kaldırdı ve videoyu parmağını kaydırarak sildi. Hatta Madeline'in albümünde bulunan yedek kopyasını bile sildi. Madeline onun bu hareketleri karşısında şok olmuştu. Histerik bir şekilde telefonunu geri almak için koştu. Ancak çok geçti. Silinenler klasörünü boşaltmıştı. "Jeremy, neden? Neden bunu yaptın? Şu anda internette kaç kişinin beni eleştirdiğinin farkında değil misin? O benim masumiyetimi kanıtlayabilecek tek videoydu!" Madeline yıkıldı. Ancak Jeremy umursamazca alay etti. "Senin masumiyetinin benimle ne ilgisi var? Meredith mutlu olduğu sürece her şey yeterli." Jeremy'nin sorusu Madeline'i konuşamaz hale getirdi. Onun masumiyetinin ve hayatının onunla hiçbir ilgisi yoktu! O sadece Meredith'i umursuyordu. Bu nedenle, o kadın aşağılık bir şey yapmış olsa bile, ona göre hala kabul edilebilirdi. Her şey onu sevdiği içindi. Aşkla kör olmuştu; onu o kadar çok seviyordu ki hiçbir ilkesi yoktu. Aniden Madeline sakinleşti. Önündeki adama baktı ve gözlerinin köşelerinde yaşların biriktiğini hissetti. "Jeremy, bir gün internet kullanıcıları tarafından siber zorbalığa uğrayarak ölsem bile iyi olur muydu?" Jeremy başını kaldırmadı. "Ölür müydün?" Cevabı soğuktu. Kalbini delen keskin bir bıçak gibiydi. İç burkan acı, kalbinden tüm vücuduna yayıldı. Madeline yumruklarını sıktı. Adamın yakışıklı yüzü gözyaşları yüzünden bulanıktı. "Jeremy, umarım o gün geldiğinde şu anki kadar kayıtsız olabilirsin." Bunu söyledikten sonra Madeline ayrıldı ve arkasına dönmedi. Gözyaşlarının yanaklarından kontrolsüzce aktığı görülebiliyordu. Geçtiğimiz 12 yıl boyunca ona duyduğu yanlış bağlılığı unutabilirdi. Böyle bir adama aşık olduğuna inanamıyordu. Madeline binadan dışarı koştu ve yağmur yağmaya başladı. Sersemlemiş bir haldeydi ve bu yüzden üzerine doğru gelen bir arabayı fark etmedi. "Gıcırtı!" Kulakları sağır eden bir gıcırtı duyuldu, frenler sıkılaştı ve Madeline başını kaldırdı. Yağmur ve gözyaşları yüzünden görüşü bulanıktı. Bu nedenle, sadece bir adamın araçtan inip kendisine doğru koştuğunu belirsiz bir şekilde görebiliyordu. Yüzünü göremeden bayıldı. … Madeline uyandığında hava kararmıştı. Etrafına baktı ve rafine bir dairede olduğunu fark etti. Yine de yabancıydı. Oturduğu anda, yakışıklı ve uzun boylu bir adam kapıdan içeri girdi. Birkaç saniye ona baktıktan sonra Madeline inanmayarak sordu, "Dan?" Daniel Graham nazikçe gülümsedi. "Uzun zaman oldu, Maddie." Gerçekten de uzun zaman olmuştu. Daniel liseden mezun olduğundan beri Madeline onu görmemişti. "Özel doktorumdan sana bakmasını istedim az önce. İyi olduğunu söyledi," dedi Daniel konuşurken Madeline'e bir bardak ılık su uzattı. Madeline özür dileyerek gülümsedi. "Üzgünüm, Dan. Sana çok fazla sorun çıkardım." "Hiç sorun değil. İyi olduğun sürece her şey yolunda." Dan'in cevabı Madeline'in içini ısıttı. Ancak Jeremy'nin söylediklerini hatırladığında, kalbinin bir kez daha kırıldığını hissetti. Belki de bu, hayal ürünü ve tek taraflı aşkın bir sonucuydu. Saat geç olmuştu ve Madeline eve gitmek istedi. Ancak Daniel beş yıldızlı bir otelden yemek sipariş etmişti. Tüm masa doluydu. Madeline, Daniel'in iyi niyetinin boşa gitmesini istemedi, bu yüzden kaldı ve onunla akşam yemeği yedi. Akşam yemeğinden sonra Daniel, Madeline'i eve bırakmakta ısrar etti. Araba villanın önüne geldiğinde, Dan birdenbire "Doktorum hamile olduğunu söyledi. Jeremy biliyor mu?" dedi. Madeline duraksadı. Başını çevirdi ve ay ışığının Daniel'in yakışıklı yüzüne vurduğunu gördü. Gözleri nazik görünüyordu. "Biliyor. Tabii ki kocam hamile olduğumu biliyor." Madeline zorla gülümsedi ve arabadan indi. "Teşekkür ederim, Dan. Bir dahaki sefere sana akşam yemeği ısmarlayacağım." Daniel başını salladı ve gülümsedi. "Beni aramanı bekleyeceğim, Maddie." "Tamam." Madeline gülümsedi ve el salladı. Daniel'in arabasının ayrılışını izledikten sonra arkasını döndü. Eve girdiği anda, soğuk bir el kolunu vahşice yakaladı ve çekti. Madeline bunu beklemiyordu ve burnu adamın sert göğsüne çarptı. Bir sonraki anda Jeremy'nin dondurucu sesi başının üzerinden duyuldu. "Madeline, hayal ettiğimden bile daha büyük bir or*spusun."