Carter kahkaha atıyor. "Zavallı Garrett mi? Gözünü çıkarabilirdi!"
"Sen yıkılmazsın, Carter. Mızmızlanmayı kes."
İşte o sırıtış. Damarlı pazısını kasıyor. "Evet, oldukça yıkılmazım. Ama neyin yıkılmaz olmadığını biliyor musun? Senin a---hey!" Bir yastık daha yüzüne, bu sefer onu yana doğru deviriyor.
"Teşekkürler, Garrett," diye sesleniyorum.
"Rica ederim!"
Carter başının yan tarafını ovuşturuyor.
















