Yarım saat sonra Torin kapımı hafifçe tıklatıyor.
Lindy’yi uyandırmaktan kaçınarak, "Gel," diye sesleniyorum yavaşça. Uyuduğu yere şöyle bir göz atıp anlayışla başını sallıyor. Ayağa kalkmam için elini uzatıyor ve onu ofisine kadar takip ediyorum. İçeri girince beni kendine çekip sıkıca sarılıyor.
"İyi olduğundan emin misin?" diye soruyor endişeyle. Başımı göğsüne yaslayıp onaylarcasına sallıyorum
















