Gabriel'in Ağzından
Manhattan'daki dairemin pelüş deri koltuğuna çöktüm. Tina, içimde bir şeyler uyandırmak istercesine, dilini yavaş ve kasıtlı bir şekilde boynumda gezdirirken zerre kadar ilgilenmiyordum. Gözlerimi kapattım, o tanıdık arzu hissinin beni ele geçirmesini bekledim. Ama hissettiğim tek şey hiçlikti—soğuk, boş bir hiçlik.
Yumuşak elleri göğsümde dolaşıyor, gömleğimin kumaşını okşuy
















