Luca, salonun bir ucundan diğerine volta atıyordu, telefonu o kadar sıkı kavramıştı ki parmak boğumları bembeyaz kesilmişti. Boş ev bunaltıcı, sessizlik ise sağır ediciydi. Duvardaki saatin her tik takı, endişesini saniye saniye artırarak onunla alay ediyor gibiydi. Sophia geç kalmıştı, bu kadar geç kalması başının belada olduğunun işaretiydi.
Akşam çöktüğünde ve hala ondan bir iz yokken, huzursuz
















