Stephanie arabayı görünce dondu kaldı. "Sen... sen arabanı buraya mı getirdin?"
Bu onun arabasıydı—Fiorenza'da her zaman sürdüğü araba.
Onu burada, Long Harbor'da görmek onu derinden etkiledi. Bu açıkça gösteriyordu ki: yakın zamanda gitmeye niyeti yoktu.
Soğuk bir dehşet dalgası göğsünün derinliklerine yerleşti.
Sebastian ona doğru baktı, varlığı üzerinde yükseliyor, onu daha da küçük hissettiriy
















