Masanın başında oturmuş, elindeki belgeleri düzenleyen memurun yüzünde bir yorgunluk belirtisi vardı. Gözlerini bile kaldırmadan, umursamaz bir tavırla, "Bir dakika lütfen," dedi.
Ben daha sözümü bitiremeden, sözüm kesildi. İlk başta pek dikkat etmedim, sonra biraz arkamda, bir bankta oturan birinin rahat bir şekilde konuştuğunu fark ettim: "Şimdi onu geri alabilir miyim?"
Kalbim aniden tekledi.
















