Bir an için, Claire'in zihninde ani ve tuhaf bir düşünce belirdi. Doris'in bahsettiği Bay Wade, gerçekten kocası Charlie Wade olabilir miydi? Tekrar düşündüğünde, bunun çok saçma olduğunu fark etti. Nasıl olabilirdi ki! Charlie, bir yetimhanede büyüyen bir öksüzdü! Ancak, dünyada Charlie'den başka kim ona bu kadar iyi davranırdı ki? Otuz milyon dolar aşırı bir umuttu, ama ona altmış milyon dolar vermişlerdi... Merakına yenik düşerek sordu, "Bayan Young, başkanınızın Charlie Wade olup olmadığını öğrenebilir miyim?" Doris'in kalbi tekledi. Patron zaten kimliğini gizli tutmasını, sadece soyadını kamuoyuna açıklamasını istemişti. Eğer karısı tahmin ederse suçlanacaktı! Ellerini çılgınca sallayarak, "Bayan Wilson, umarım bu konuyu kapatırsınız. Başkanımız, Doğu Şehri'nin önde gelen bir ailesinin soyundan geliyor. Kimliği son derece gizli ve onu açıklama yetkim yok," dedi. Claire hafifçe başını salladı. Doğu Şehri'ndeki soydan bahsederken kendini toparladı. Charlie bir öksüzdü, kesinlikle sözde önde gelen bir ailenin soyundan değildi. Gerçekten de, fazla düşünüyordu. *** Claire, Doris'in ofisinden çıktığında hala biraz sersem ve kafası karışıktı. Elinde Wilson Şirketi ile İmparatorluk Grubu arasında altmış milyon dolarlık bir sözleşme tutuyordu. Her şey bir rüya gibiydi. Girişte Charlie'yi görür görmez, heyecanla ona koştu ve "Charlie, başardım! Başardım!" dedi. Charlie içten içe sırıttı ve 'Kocan İmparatorluk Grubu'nun sahibi, tabii ki anlaşmayı alacaksın' diye düşündü. Ancak, şaşırmış gibi yaparak, "Vay canına! Böyle zorlu bir proje için anlaşmayı başardın! Sevgilim, sen çok inanılmazsın!" dedi. "Aslında değil, iyi olduğumdan değil, ama sanki projeyi bana bedavaya vermişler gibi." "Ha?" Charlie kafası karışmış bir ifade takındı. "Neden böyle söylüyorsun?" Claire, başkanı olduğu gerçeğini söylerse Charlie'nin kıskanacağından korktuğu için dikkatini hızla dağıttı ve "Uzun hikaye. Şimdi ofise dönelim ve herkese iyi haberi verelim!" dedi. Charlie güldü. "Tamam! Bu sefer, o pislik Harold bahsi onurlandırmalı ve önümde diz çökmeli!" Claire başını salladı. "Evet! Her zaman çok züppe ve kibirli, ona kendi ilacından tattıralım!" Doğrusunu söylemek gerekirse, Claire'in de kendi mizacı vardı. Harold ve ailenin geri kalanı her zaman ona ve kocasına tepeden bakmıştı, ancak şimdi imkansız anlaşmayı yaptığına göre, onları biraz daha mütevazı olmaya alıştırmaya niyetliydi. On dakika sonra, Wilson Şirketi'ne vardılar. Herkes konferans salonunda oturuyordu, tuhaf ve garip görünüyorlardı. Claire'in sabah erkenden İmparatorluk Grubu'na gittiğini biliyorlardı, ancak kimse başarabileceğine inanmıyordu, onunla dalga geçmek için buradaydılar. Beklenmedik bir şekilde, tahmin ettiklerinden çok daha erken geri geldi. Claire ve Charlie konferans salonuna girdiğinde, herkes onlara alaycı ve iğneleyici bir bakışla bakıyordu. Harold cahilce başladı, "Hey, Claire, yarım saat içinde geri geldin, ha? Kapılarından bile geçemedin, değil mi? Hahaha!" Wendy devam etti, "Claire, bir saatten kısa sürede başarısız oldun. Dünya rekoru kırıyorsun, görüyorum!" Bayan Wilson'ın yüzünde kasvetli bir bulut vardı. Canı sıkılmıştı. Projenin ve İmparatorluk Grubu'nun üstesinden gelmenin zor olduğunu biliyordu, ancak Claire en azından başarısız olsa bile ciddi ve kararlı olmalıydı! Nasıl bu kadar kolay pes edebilirdi? Bayan Wilson ona ters ters baktı ve homurdandı, "Claire Wilson, beni hayal kırıklığına uğrattın." Charlie onların tepkilerine kaşlarını çattı. Bundan daha iğrenç olabilirler miydi? Sonuçları henüz bilmeden Claire'i alay ediyor ve azarlıyorlardı! Özellikle Harold Wilson, o ukala pislik! Kendini ne sanıyordu? Nasıl bu kadar gösterişli olabilirdi? Önünde diz çökmeye hazırlanmalıydı! Claire başlangıçta çok heyecanlı ve coşkuluydü, ancak kalabalığın alay ve sataşmalarıyla karşı karşıya kalınca, içinde bir öfke alevi yanıyordu. Kaşlarını çattı ve "Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, ancak İmparatorluk Grubu'ndan Doris Young ile bir anlaşma yaptım!" dedi. "Ne? Başardın mı?" "Hayır! Olamaz! İmkansız! Doris Young ile görüşemezsin bile!" Herkes şok içinde geri çekildi. "Claire Wilson, bunu yiyeceğimizi mi sanıyorsun?" Harold kendini toparladı, masaya vurdu ve öfkeyle, "İmparatorluk Grubu'nun Bayan Young'ı şehirde tanınmış bir elit, neden seninle görüşmek istesin ki? Kim olduğunu bilmiyor musun?" dedi. Herkesin şüphe ve suçlamalarıyla karşı karşıya kalan Claire, sözleşmeyi çıkardı ve Bayan Wilson'a uzattı. "İşte sözleşme. Lütfen bir göz atın." Sözleşme, konferans salonunun ortasında patlayan bir bomba gibiydi ve odadaki herkese şok dalgaları gönderiyordu! Harold hala inanmayı reddetti, yüksek sesle bağırdı, "Belgeyi kesinlikle sahte yapmış! İmparatorluk Grubu'nun üstesinden gelebileceğine inanmıyorum!" "Haklı!" Wendy büyük bir dehşet içinde ekledi. "İmparatorluk ile anlaşma yapacak kadar kendini ne sanıyor? Otuz milyon dolarlık bir proje bu! Eğer o yapabiliyorsa, anlaşmayı çoktan almış olurdum!" Claire alay etti. "Kuzenim, yanılıyorsun, otuz milyon dolar değil, altmış milyon dolar!" "İmkansız!" Wendy sırıttı. "Altmış milyon dolarlık sözleşme mi? Böyle yalan söylemek komiğine mi gidiyor? Hepimizi aptal mı sanıyorsun? Eğer anlaşma altmış milyon diyorsan, herkese yüz milyon dolarlık bir anlaşma alacağımı söyleyebilirim!" Harold dudaklarını küçümsedi ve "Claire, Büyükanne'ye ve bize aptalmışız gibi davranıyorsun!" dedi. Sonra Bayan Wilson'a döndü ve "Büyükanne, bu çok çirkin! Böylece gitmesine izin veremezsin!" dedi. Bayan Wilson o kadar öfkeliydi ki, dişlerini gıcırdatıyordu. Zaten otuz milyon dolarlık bir anlaşma yapmanın zayıf olduğunu düşünüyordu, ancak Claire yarım saat sonra geri geldi ve sözleşmenin altmış milyon dolar değerinde olduğunu söyledi... Genç kız gerçekten de bu kadar insanın önünde onu aptal yerine mi koymuştu? Gerçekten de, ailenin reisi olarak, böyle zorbalığa uğrayabileceğini mi düşünüyordu? Eğer o asi kızı ailesinden atmazsa, gelecekte aileyi nasıl kontrol edebilirdi ki? Öfkeyle kaşlarını çatarak, Bayan Wilson masaya vurdu ve bağırdı, "Claire Wilson! Hemen İK departmanına git ve istifa işlemlerini başlat!" Claire aşırı bir şaşkınlıkla ağzı açık kaldı. Bu insanlar akıllarını mı kaçırmışlardı? Sadece sözleşmeyi açıp bir göz atmak ne kadar zor olabilirdi ki? O anda, biri aniden bağırdı, "Kahretsin! İmparatorluk Grubu'nun resmi sosyal medya hesabı az önce bir açıklama yayınladı! Altmış milyon dolarlık sözleşme gerçekmiş!"