Charlie'nin şaka yaptığını varsayan Claire, bunu ciddiye almadı. Bir kenara çekilip Doris'in numarasını çevirdi. Çok geçmeden çağrı cevaplandı. Doris'in tatlı ve hoş sesi hattın diğer ucundan yankılandı. "Merhaba, Bayan Wilson." "Merhaba, Bayan Young. Sizden bir ricam olacaktı," dedi Claire çekinerek. "Peki, nedir o?" diye yanıtladı Doris. Claire, cümleyi kafasında bir kez daha tekrarladı, derin bir nefes aldıktan sonra kararlılıkla, "Yarın akşam başkanın müsait olup olmadığını öğrenebilir miyim? Ailem yarın Emgrand Grubu ile işbirliğimizi resmen duyurmak için bir ziyafet düzenleyecek. Umarım başkan davetimi kabul eder..." dedi. Hattın diğer ucunda bir sessizlik oldu, ardından Doris tekrar konuştu, "Bayan Wilson, üzgünüm ama başkanım adına karar veremem. Belki de sizin için ona sorabilirim, uygun olur mu?" Claire saygıyla, "Teşekkür ederim, verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim," dedi. Çağrı sona erdikten sonra Claire, telefonunu gergin bir şekilde tutarak cevabını bekledi. Tam o sırada Charlie'nin telefonu çaldı. Charlie şaşırdı, telefonunu sessize almayı unuttuğu için kendi kendine küfretti. Araması gereken Doris'ti, fikrini sormak için... Sakin bir şekilde telefonu cevaplıyormuş gibi yaptı ve mırıldandı, "Evet?" Beklendiği gibi Doris'in sesi telefondan geldi, "Bay Wade, Wilson Grubu yarın akşam bir ziyafet verecek. Ziyafete katılmak isteyip istemediğinizi sormak istedim." Charlie yanıtladı, "Öyle mi? Tamam, ben... Tamamdır, bu kadar, hoşça kalın..." Sonra hızla telefonu kapattı ve mırıldandı, "Bu pazarlama spam çağrıları gerçekten sinir bozucu..." Claire hiçbir şeyden şüphelenmedi, ancak çok geçmeden telefonu tekrar çaldı. Doris'in sesi tekrar kulağında yankılandı. "Merhaba, Bayan Wilson, başkanımız davetinizi kabul etti, o zaman mekana uğrayacak!" "Ha! Gerçekten mi... bu harika... yardımınız için çok teşekkür ederim. Lütfen başkan beye de benim adıma teşekkür edin..." Claire inanmazlıkla mırıldandı, ardından heyecanlı bir çığlık attı. Başkanın gerçekten gelmeyi kabul edeceğini beklemiyordu. Aceleyle Hanım Wilson'a döndü ve sevinçle, "Babaanne! Emgrand Grubu başkanı gelmeyi kabul etti!" dedi. "Gerçekten mi!?" Hanım Wilson son derece heyecanlandı! Döndü ve kattaki aile üyelerine hemen emretti, "Çabuk, gerekli hazırlıkları yapın! En lüks oteli ayırtın, en iyi yemekleri ve içecekleri sipariş edin! Emgrand Grubu başkanını ağırlamak için büyük bir gösteri yapalım!" "Sonra, şehirdeki tüm büyük şirketlerle iletişime geçin ve onları ziyafetimize davet edin! Onlara Emgrand başkanının orada olacağını bildirin!" Sonra ofis, telefon görüşmeleri yapmak için oradan oraya koşturan herkesle çok meşgul oldu! Herkes heyecanlıydı, sürekli olarak iş ortaklarıyla ve Aurous Tepesi'nin yüksek profilli figürleriyle iletişim kuruyordu. Haber, şehirde bir atom bombası gibi patladı ve yangın gibi yayıldı! Göz açıp kapayıncaya kadar Aurous Tepesi'ndeki herkes Wilson Grubu'nun ziyafetini duydu. Emgrand Grubu'nun gizemli başkanı, yarın akşam Wilson ailesinin ziyafetinde görünecekti! Hanım Wilson, telefondaki sayısız sorguya yüzünde geniş bir gülümsemeyle yanıt verdi. Şu anda çok mutluydu, çünkü yarınki ziyafetten sonra Wilson ailesinin kesinlikle Aurous Tepesi'ndeki en çok aranan aile olacağını biliyordu! Ciddiyetle kıkırdayarak, "Tamam, bugünkü bu kadar. Yarınki ziyafet için hazırlıklara başlayın. Dağılın!" dedi. Toplantıdan sonra Hanım Wilson ofisine döndü. Harold koyun koyun etrafına bakındı ve hızla onu takip etti. "Babaanne, Claire'i gerçekten yönetici olarak atamak istiyor musun?" Harold, etrafta kimse yokken doğrudan konuşmaktan kendini alamadı. Hanım Wilson kaşlarını çattı ve soğuk bir sesle, "Claire'e söz verdim, neden onu atayamayayım?" dedi. "Babaanne, onu yönetici yapamazsın!" "Neden? Böylesine büyük bir sözleşme kazandı. Katkısı önemli ve değerli ve bunu hak ediyor." "Emgrand sözleşmesini yalnızca Jones ailesinden Wendell'in ona yardım etmesi sayesinde kazanabildi. Wendell'in dün onun evine gittiğini ve Emgrand Grubu'nun bugün bizimle bir sözleşme imzaladığını duydum. Tesadüf oldukça garip, sence de öyle değil mi? Benim gördüğüm kadarıyla, Wendell Jones ile geceyi birlikte geçirmiş olmalı!" Hanım Wilson'ın yüzü yavaş yavaş öfke rengine dönüştü. "Bu doğru mu?" Harold kesin bir şekilde, "Elbette doğru! Wendell dün gece Claire'i görmeye gitti. Araştırırsan bilirsin," dedi. Sonra devam etti, "Babaanne, Claire evli bir kadın. Dolaptaki iskelet ortaya çıkarsa, insanların Emgrand ile sözleşmeyi bu şekilde kazandığımızı bilmesiyle, Wilson ailesi hakkında ne derler? Senin hakkında ne derler?" Hanım Wilson'ın kaşları daha da derinleşti, Harold'ın yalanına inandı. Wendell'in Claire'e karşı hislerini biliyordu. Doğum gününde Wendell ona üç dört milyon dolar değerinde bir yeşim tılsım vermişti. Bu, Claire'in neden altmış milyon dolarlık sözleşmeyi kazanabildiğini de açıklayabilirdi. Hanım Wilson'ın ifadesindeki değişikliği hisseden Harold hızla devam etti, "Böylesine utanmaz bir kadını yönetici olarak atarsanız, itibarımız lekelenir! Böyle bir zamanda, başka birini yönetici olarak atamalı ve sözleşmenin itibarını da o kişiye vermelisiniz. En iyi seçim bir erkek olur, dedikodulardan kaçınmanın en iyi yolu bu!" Hanım Wilson hafifçe başını salladı, önerisini düşünüyordu. Harold'ın yalanlarının %80'ine inanıyordu. Koşullar göz önüne alındığında, söylentileri ve dedikoduları ortadan kaldırmak için başka bir adayı yönetici olarak seçmeliydi. Halk, Claire'in Wendell ile ilişkisi yüzünden sözleşmeyi kazandığını bilirse, bunun Claire'in ilişkilerinin ürünü olmak yerine yeni yöneticinin kazandığı bir proje olduğunu belirtebilirdi. Dahası, yaşlı kadın da önyargılıydı. Dürüst olmak gerekirse, Claire'den hoşlanmıyordu! Ek olarak, ataerkil düşünceye sahip muhafazakar bir kadındı. Claire'in Wilson ailesindeki nüfuzunu ve gücünü yavaş yavaş artırması fikrini beğenmiyordu. Wilson ailesinin varlıklarını pekiştirmek için ailenin içindeki büyümesini durdurmalıydı. Düşünceleri çılgınca koşarken sessizce kararını vermişti. Harold'a baktı ve soğuk bir şekilde, "Harold, bundan sonra beni dinlemelisin. Sana yapmamı söylediğim şeyleri yap ve yapmamamı söylediğim şeyleri yapma, anlıyor musun?" dedi. Harold dik durdu ve sadakatini ifade ederek, "Endişelenme babaanne, emirlerini sadık bir hizmetkar gibi yerine getireceğim. Nereyi işaret edersen oraya gideceğim, ne dersen onu yapacağım!" dedi. "Tamam." Hanım Wilson başını salladı ve devam etti, "Yarınki ziyafette senin yeni yönetici olduğunu ve Emgrand Grubu ile olan projeden tamamen sorumlu olacağını duyuracağım. Ama unutma, itaatkar ve sadık olmalısın. Seni yükseltebilirim, ama seni alaşağı da edebilirim!" Harold sevinçle çığlık attı ve "Endişelenme babaanne! İyi bir çocuk olacağım!" dedi.