Alarmım çalmadan uyandım. Tam olarak saat 7:55. Hala derin uykuda olan Niko'dan kollarımı ve bacaklarımı çözdüm.
Gece geç saatlere kadar kanepede bir şişe şarap paylaşarak konuştuk, sonunda yatağa geçtiğimizde hemen uyumadık.
Dudaklarımdaki aptalca gülümsemeyi silmeye çalışarak, önümüzdeki üç dakika içinde çalacak şekilde ayarladığım telefon alarmımı reddettim, ancak dün geceki aktiviteleri düşü
















