"Hayır, kesme," diyorum arkamdaki görevliye, elindeki minik makası saçıma yaklaştırdığında.
"Biliyorum, geçen sefer de söylemiştin. Sadece dengesiz bir tutamı düzelteceğim," diye açıklıyor güler yüzlü kuaför görevlisi.
Rahatlayarak başımı sallıyorum. Ne derseniz deyin, on yıl sonra bile, saçlarıma, sadece saç bakımı yaptırırken arada bir uzunluğunu aldırmak dışında, kesilmesine izin veremedim.
















