Sophie, kahve fincanlarıyla dolu tepsiyi dengede tutarak tıklım tıklım dolu kafede ustalıkla ilerledi. Mekan adeta arı kovanı gibiydi ve Sophie'nin nefes almaya bile vakti olmamıştı, hele de son bir haftadır her sabah kafede oyalanan o garip, utangaç adamı düşünmeye hiç fırsatı olmamıştı. Her zaman pencere kenarındaki köşe masasına oturuyor, bakmadığını sandığı zamanlarda ona doğru bakışlar atıyor
















