"Eh, sayılır!" diye cevaplıyor, şimdi daha yüksek sesle, daha özgürce gülerek. "Yani, daha önce aklıma getirmemiştim. Sen sadece... başka bir çocuktun. Takılmaktan hoşlandığım, bazen endişelendiğim küçük bir veletti. Ama... o şekilde düşünmemiştim seni."
Ona doğru biraz eğilerek, yalan söyleyip söylemediğini anlamak için yüzünü inceliyorum, gözlerimi kısıyorum. "Çekim böyle işlemez, Jackson. Öyle
















