"Annem bize, adını soran herkese annemin Majesteleri olduğunu söyleyebileceğimizi söyledi." Daisie kıkırdadı. Nova kahkahalarına engel olamadı, ancak kendini çabucak tuttu. 'Haha, bu iki bal kabağı çok sevimli değiller mi? Onlara tüm bunları öğreten nasıl bir anne olabilir ki?' Nolan'ın bakışları uzaklaştı ve tıpkı kendisine benzeyen Waylon'a baktı. Eğer geçmişte kendisiyle yatan tek kişi Willow olmasaydı, bu iki çocuğun babası olup olmadığını merak etmek zorunda kalacaktı. Daisie saatine baktı ve, "Bay Yakışıklı, eve gitmemiz gerekiyor. Yoksa Majesteleri endişelenmeye başlayacak." dedi. Nolan onu yere bıraktı, arkasını döndü ve Quincy'ye, "Bu iki çocuğu geri gönder." dedi. Quincy kısa bir an sersemledi ve sonra başını salladı. "Emredersiniz, efendim." "Hoşça kal, Bay Yakışıklı!" Daisie Nolan'a el salladı, kardeşinin elini tuttu ve Quincy ile birlikte stüdyodan ayrıldı. Dışarı çıkar çıkmaz Waylon'a zaferle bir saç teli gösterdi. Daisie, binanın girişinden çıkarken Quincy'nin kıyafetlerinin eteklerini çekti. "Efendim, annemiz hasta ve hastanede. Bizi hastaneye götürebilir misiniz?" Quincy şaşkınlıkla dondu. İçinden bu iki çocuğun gerçekten de düşünceli olduğunu geçirdi. "Tamam, arabaya binin." Deniz Manzaralı Villa'da... Maisie eve döndü ama sadece Colton'ın tek başına piyano çaldığını gördü. Etrafına bakındı. "Daisie ve Waylon nerede?" Colton cevapladı, "Waylon ve Daisie çocuk model olmak için dışarıya başvurdular. Vaftiz annem de onlarla birlikte." Maisie çantasını koltuğa bıraktı ve cevabı duyunca şaşkına döndü. "Çocuk model olmak için mi başvuruyorlar?" "Evet, senin para kazanmak için çok çalıştığını ve yükü paylaşmak istediklerini iddia ettiler." Maisie yanına gitti ve küçük kafasını okşadı. Colton bundan son derece rahatsız oldu ve şikayet etti, "Anne, saçımı bozma." "Ah, küçük müzik dehamız buna mı kızdı?" "Hmph!" Colton yanaklarını şişirdi. "Colton, siz üçünüz benimle yükü paylaşmak zorunda değilsiniz. Anne hala hepinizi yetiştirebilir ve destekleyebilir." Çocuklarının bu kadar aklı başında olduğunu gören Maisie kendini oldukça suçlu hissetti. "Hayır, Anne. Sen yeterince çalıştın ve bunu görmezden gelemeyiz. Bu arada Anne, Zlokova Kraliyet Müzik Akademisi'ne kaydoldum. Eğitim için endişelenmene gerek yok. Param var. "Ve burs alana kadar bekle. Sonra Waylon ve Daisie'yi uluslararası okullara gönderebilirsin. Anne, sadece yapmak istediğin şeylerle uğraşmalısın." Maisie o kadar duygulandı ki gözyaşlarına boğuldu. "Küçük Beethoven'ım çok harika. Şimdi kardeşine ve kız kardeşine nasıl burs kazanacağını bile biliyor." Colton'ın böyle bir yeteneğe sahip olduğunu sadece bebekliğinin ilerleyen aşamalarında keşfetmişti. Stoslo'daki Newlander Müzik Akademisi bile bir istisna yapmış ve onu almak istemişti, ancak çok küçük olduğundan endişelendiği için onu asla oraya göndermemişti. Ancak, Colton şimdi beş yaşındaydı. Okula göndermeden önce altı yaşına kadar beklemek istese de, Colton müziği seviyordu ve notları iyiydi. Bu nedenle, çocuklarının hayallerini yıkmaya gönlü razı gelmedi. "Anne, Majesteleri, geri geldik!" Daisie Waylon ile birlikte eve döndü ve Maisie koşarak gelen iki afacanı kollarına aldı. "Colton ikinizin de seçmelere gittiğini söyledi bana?" "Evet, ve seçildik. Harika değil miyiz?" Daisie gözlerini kırpıştırarak haykırdı. Maisie onları yanaklarından öptü. "Hepiniz harikasınız! Şimdi bana biraz zaman verin. Anne size yemek yapmaya gidecek." Ruh hali ne kadar kötü olursa olsun, bu üç çocukla karşılaştığında her zaman dağılırdı. Maisie mutfağa girer girmez üç afacan bir araya geldi ve Colton alçak sesle sordu, "Nasıl gitti?" Waylon hemen cevapladı, "Endişelenme, muayene için hastaneye götürüldü. Sonuçların çıkması iki gün sürecek." Daisie göğsünü tekrar okşadı. "Benim harekete geçtiğimde her zaman hatasızdır." Vanderbilt malikanesinde... "Ne dedin sen? Tasarımcı Zora o kaltak Maisie mi?" Leila kızının şikayetini duyduğunda kendini tutamadı. 'O kaltak sadece memleketine geri dönmekle kalmadı, aynı zamanda dünyaca ünlü tasarımcı Zora mı? Ve aynı zamanda Bay Goldmann'ın kızıma Vaenna Mücevherat'ı kurtarması için yurt dışından yüksek maaşla işe aldığı kişi mi? 'Altı yıl önceki kadın olarak o kaltağın yerini kızım almıştı. Eğer o kaltak Bay Goldmann'ın altı yıl önce yattığı adam olduğunu öğrenirse, kızımla onun için kavga etmez mi?' "Anne, ne yapmalıyım?" Willow çok endişeliydi. Leila'nın dudaklarının köşeleri soğuk bir şekilde yukarı kalktı. "Zora olsa ne olur? Unutma ki Bay Goldmann senin nihai dayanağın. Bay Goldmann etraftayken herhangi bir olay çıkarmaya cesaret edemez. "Bu arada, o kaltak Zlokova'ya geri döndüğüne göre, Bay Goldmann ile bazı ilerlemeler kaydetmelisin. Hamile kalmak falan en iyisi. Onun çocuğuna hamile kaldığın sürece Bayan Goldmann olacaksın." Hamile kalmaktan bahsederken Willow'un göz kapakları düştü. "Ama Bay Goldmann altı yıldır bana hiç dokunmadı bile." 'Ben de dokunulmak istiyorum, ama mesele şu ki, benimle işbirliği yapması gerekiyor.' Kızının masum düşüncesine bakan Leila endişeyle, "Aptal mısın? Onun seninle birlikte olmak için inisiyatif almasını beklersen ne kadar beklemeyi planlıyorsun? İnisiyatif alması gereken sensin. Dünyada bu kadar cazibeye dayanabilecek kaç erkek var?" dedi. Annesinin bunu belirtmesinden sonra Willow bir anlığına irkildi. 'Çok fazla saygısızca davranmaya cesaret edemiyorum çünkü Nolan geçmiş altı yıl boyunca bana hiç dokunmadı bile. Ama Annem haklı. İnisiyatif alması gereken benim.' Sonra utangaç bir şekilde gülümsedi. "Anne, şimdi anladım."