Frankie arabama indiğimde hiçbir şey söylemiyor, sadece bana sırıtıp kaşını kaldırıyor. Ona hiçbir açıklama yapma zahmetine girmiyorum, ön koltuğa geçip kayarken utangaç bir şekilde omuz silkerek geçiştiriyorum.
Hızla yola koyuluyoruz ve Frankie yolculuğu sohbetle dolduruyor, görünüşe göre çok şık küçük bir bar olan Lupa hakkında temel bilgileri anlatıyor. Bugün öğle vardiyasında çalışacağım, bell
















