"Ne halt, Frankie!" diye tısladım, bara doğru eğilerek koluna vurdum. "Neden bana söylemedin ki!?"
Küçük oyunundan memnun bir şekilde bana sırıtıyor. "Sormadın, Bambs. Hadi, eve gitmeye hazır mısın? Sana akşam yemeği yaptırayım."
Ona suratımı asıyorum, ama itiraf etmeliyim ki - bana o şekilde gülümsediğinde ona kızmak zor. Bu yüzden barın etrafından onun beklediği yere doğru hareket ediyorum, kolu
















