Restoranın önüne çıktığımızda yağmur yağıyordu ve Edward parmağını şıklatarak vale'ye işaret etti, sonra da biletini göğsüne yapıştırdı, beni hala yanına sıkıca çekerek. Vale biraz iç geçirdi, çenesini sıktı ama bu tür bir muameleye razı olmuş gibiydi. Vale gözlerini benden yana çevirmeden uzaklaşmasına rağmen Edward bunu fark etmedi bile.
Hafifçe, biraz çaresizce, vale ile göz göze geldim ve ona
















