Ayak bileklerime kadar su vuruyor, geminin koridorları kırık camlar, parçalanmış tahtalar ve etrafa saçılmış eşyalardan oluşan bir labirent gibi. Diğer öğrencilerime sesleniyorum, sesim kaosun içinde boşlukta yankılanıyor. Cevap yok, sadece rüzgarın ürkütücü uluması ve denizin gürültüsü var.
Koridorlar loş bir şekilde aydınlatılmış, acil durum ışıkları titriyor ve duvarlara uzun, uğursuz gölgeler
















