Elimi Wake'in elinden sanki yanmışım gibi çekiyorum, içimde yayılan sıcaklık yerini soğuk, sinsi bir dehşete bırakıyor. Nefesim boğazımda düğümleniyor ve az önce gördüğüm şeyi, az önce hissettiğim şeyi kavramakta zorlanıyorum.
"O sendin," diye mırıldanıyorum, ona değil de kendime. "Ben çocukken sen oradaydın. Beni bunca zamandır tanıyordun..."
Wake o yoğun gözlerle beni izliyor, ifadesi okunaksız.
















