Dışarıdaki koridor hâlâ kapkaranlıktı, bu yüzden telefonumun fenerini, sanki bir hayalet avı programındaymışım gibi duvarlarda gezdirdim.
Sonunda depoyu buldum, ki bu temelde biriktiricinin ateşli bir rüyasıydı. Aletler, çiviler, vidalar, kutular—koca bir Kendin Yap mezarlığı tek bir köşeye yığılmış.
Pense, sanki birine borcu varmış gibi arkalarda bir yere gömülmüştü.
Parmak uçlarımda sendelerken
















