Yvaine birden bire zemini büyüleyici buldu. Topuklarını. Halıdaki bir lekeyi. Yüzüm hariç her şeyi.
"Yvaine," dedim, bu sefer daha keskin bir sesle. "Şehirdeki tüm dedikoduları biliyorsun. Dökül."
Yüzünü buruşturdu. "Sana söylemek istemedim. Belki de... Bilmiyorum. Üzer seni diye düşündüm."
"Bana güven," dedim. "Şu anda beni üzecek tek şey alkolün bitmesi olur."
Yvaine suçlu bir şekilde omuz silkt
















