Ashton Mutlu muyum, yoksa değil miyim bilemiyorum. Tweet'ime bir sürü yanıt geldi ve hangisine döneceğimi şaşırdım. Hava biraz puslu, sanki az sonra yağmur bastıracak gibi. Gözüme ilişen ilk sığınağa, ilerideki otobüs durağına doğru koştum. Buz gibi zemine çökerken, aklım hâlâ tweet'lerime yazan o sapıkların profillerindeydi. Kısa süreli bir yer arıyorum ama her önüne gelene de gidemem, değil mi? Kendime söz verdim, bu geceden sonra iş bakacağım. Okula dönmeme iki ay kaldı ve kaydolacak param yok. Bu yaşta iş bulabilir miyim, ondan bile emin değilim. Lanet olsun! Bu geceden sonra nereye gideceğim ben? Telefonumun titremesiyle irkildim. Özel mesaj gelmiş. @rexwood'dan: "Selam, yakışıklı! Kalacak yerim var. İlgilenirsen yaz. Profilinde azan bir bottom olduğunu ve değişik fetişlerin olduğunu gördüm. Bu gece senin Dom'un olabilirim. *göz kırpma*" Mesajı atan herifin profiline girdim ve direkt fotoğraflarına baktım. İlk fotoğrafı görünce sırıttım. Duşta, üzerine yapışmış siyah Calvin Klein boxer'ıyla kaslı bir vücut. Yüzü flu olsa da, vücudunun hatlarından taş gibi olduğu belli. O six-pack'leri görünce diz çökesim geldi. Pembeleşmiş meme uçları da ayrı bir tahrik ediciydi. Aşağı doğru kaydırdıkça tamamen çıplak bir fotoğrafına denk geldim. Gözlerime inanamadım! Bacaklarının arasında duran şey bir devasa bir yılan gibiydi. En az 30 santim vardır, kalınlığı da cabası. Kafası da pembeydi, bu da beni daha da azdırıyordu. Fotoğraflarına bakar bakmaz, yalvar yakar sik beni diye haykırmak istedim. Hiç düşünmeden @rexwood'a yazdım. @rexwood: "Selam! Konumumu atıyorum, gel al beni." Cevap beklerken fotoğraflarına bakmaya devam ettim. Paylaşımlarından anladığım kadarıyla arabalara düşkün, kesin beni alacak arabası vardır. Yoksa taksiye para verip sonra da dolandırılmak istemiyorum. Her kuruşun hesabını yapmam lazım. Birkaç dakika sonra rexwood'dan bir mesaj daha geldi. İçinde envai çeşit küfürler vardı ve beni domine etmek için sabırsızlandığını söylüyordu. Mesajını okurken kıkırdadım. Meğer çalıştığı şirket benim oturduğum yere çok yakınmış ve beni birkaç dakaya almaya geleceğini yazmış. Tsk tsk, görelim bakalım bu Rex cayacak mı? Umarım caymaz, yoksa bu gece sokakta kalırım. Beklerken alter hesabımda gezinmeye başladım. Bu dünyaya yeni girmiş olsam da, trendlere ve bu camianın nasıl döndüğüne çabuk alıştım. Alter aleminde herkesin kafası farklı. Bazıları yüzüne boşalmanı ve haftalardır biriktirdiği spermlerini yutmanı ister, sen de en sevdiğin meyve suyunu içiyormuş gibi şapır şupur içersin. Bazıları da seni sapık fetişlerinin denek tahtası yapar. Alter hesabımda paylaşılan penislerden gözümü alamamışken, birinin yaklaştığını fark etmedim. Ödüm patladı! Panikle telefonu düşürecektim ki, neyse ki adam telefonu yakaladı. Oh be, telefonuma bir şey olsa ağlardım. O anki şokun ardından kaşlarımı çatarak adama döndüm ve telefonu elinden aldım. "Sen Ashton olmalısın." dedi kalın bir sesle, beni tepeden tırnağa süzerek. Sanki üzerimdeki kıyafetleri soyuyormuş gibi bakınca utancımdan yerin dibine girdim. "Sen Rex misin?" diye sordum. Pişkin pişkin sırıttı ama cevap vermedi. Adamın cüssesini görünce gerildim. O kadar uzundu ki, kafam ancak omzuna geliyordu. Üzerinde yarı resmi bir takım vardı. Gözüm, pantolonunun önündeki çıkıntıya takılınca yutkunmaktan kendimi alamadım. "Eşyalarını topla Ash, beni takip et." Bana lakabımla seslenince şaşırdım. Adımı o kadar erkeksi ve tahrik edici bir şekilde söyledi ki... Lanet olsun! Neden içim birden alev aldı? Bu adam 30'larına yakın gösteriyor ve ben hiç olgun erkeklerle birlikte olmadım. Hepsi yaşıtımdı. Beni fena halde ürküttü. Acaba o ergenlerden daha mı vahşi? Onunla başa çıkabilir miyim? "Hey, eşyalarını topla dedim." dedi otoriter bir sesle. Çantamı sırtıma attım ve peşine takıldım. Kapıyı açtı, teşekkür edip arabasına bindim. Derin bir nefes alıp camdan dışarıyı seyretmeye başladım. "Şey, nereye gidiyoruz Rex?" diye sordum nazikçe. Hafifçe gülümsedi ve bana baktı. "Bana Rex deme, ben Rex değilim." Söylediğiyle kaşlarım çatıldı. Daha ne olduğunu anlamadan arabayı çalıştırdı ve ağzım açık bir şekilde arkasından baktım. Ne oluyor lan? Bu Rex değil mi? O zaman ben kiminle geldim?