Corinne, Jeremy'nin tişörtünü tekrar giymişti ama pencereden biraz dışarıdaki havayı aldıktan sonra üşüdüğü için Jeremy'nin ona verdiği ceketi de üzerine geçirmişti. "Kovulduğunu duydum?" Corinne, arabanın camından dışarıdaki manzarayı boş boş seyrederken Jeremy'nin derin sesini duydu. Corinne'in dudakları seğirdi. "Evet, ve hepsi senin sayende." Jeremy elindeki belgeleri karıştırdı. "Şirkete bir şans verdim ama yine de hatalar vardı. Benim standartlarıma göre böyle bir planın yatırım değeri yok." Corinne esnedi, belli ki biraz uykusu gelmişti. "Ah, bana nedenini söylemene gerek yok, bayım. Sonuçta artık Alpha Enterprises'ın çalışanı değilim." Jeremy bir an sessiz kaldı. Belgeleri karıştırmaya devam etti ve umursamaz bir tonla, "Eğer staj yapacak bir şirket arıyorsan—" "Arabayı durdur!" Corinne Jeremy'nin sözünü kesti ve başını arabanın camından dışarı uzattı. Gözleri bir şey görmüş gibi parlıyordu. Araba durur durmaz Corinne kapıyı açtı ve indi. Ön taraftaki otobüs durağına koştu ve yeni gelen otobüse atladı. Cam kenarında bir koltuk buldu, içeriden bir elini uzattı ve arkasındaki Mercedes-Benz'e başparmağını yukarı kaldırdı. Sonra, başparmağını yavaşça aşağıya çevirerek onlara karşı açıkça aşağılama gösterdi. Küçük eli, otobüs yavaşça uzaklaşırken içeri çekildi. Tommy'nin şakakları zonklamaya başlamıştı. Corinne gerçekten de cesurdu. Kayıtlara geçsin ki, Yeni Başkent Şehri'nde, hatta tüm ülkede kimse Jeremy'e bu kadar kaba davranmaya cesaret edemezdi. "Efendim, ceketini de yanında götürdü. Uluslararası Ticaret Merkezi projesi öğleden sonra tamamlanacak ve sizin açılış törenine katılmanız gerekiyor..." "Birine yenisini getirsinler." Jeremy'nin yüzü karardı ve belgeleri incelemeye devam etti. "Hemen efendim!" Tommy sonra, "Efendim, ablanız daha önce beni aradığında hastaneye kaldırıldığını söyledi." dedi. Jeremy hafifçe yukarı baktı. "Onu en son gördüğümde iyiydi. Neden hastaneye kaldırıldı?" Tommy, Francine'in söylediklerini aktardı. "Şey, Corinne ablanızın kafasını tuvalete soktu ve birkaç yudum tuvalet suyu içmesine neden oldu. Biliyorsunuz ablanız biraz temizlik hastası ve sabahtan beri kusmaya devam ettiğinden bu durum onu çok iğrendirdi. Sonunda susuz kaldı ve hastaneye kaldırılıp serum takılması gerekti." "Peki doktor ne dedi?" "Doktor ciddi bir şey olmadığını söyledi. Serum takın ve biraz yemek verin, birkaç gün içinde normale dönecektir. Yine de çok yaygara koparıyor ve sizin onun intikamını almanızı ve Corinne Hanım'a bir ders vermenizi istiyor..." Jeremy'nin ifadesi değişmedi. "Büyükannem Francine'i her zaman şımartıyor ve o her zaman kurnaz ve inatçı bir kız olmuştur. Corinne'in sert bir kişiliği olabilir ama herhangi bir soruna neden olmak için inisiyatif almaz. Bırakın Francine bu sefer dersini alsın. Umarım gelecekte öfkesini kontrol edebilir. Onunla ilgilenmemize gerek yok." Tommy, Jeremy'nin Corinne'e karşı ne kadar hoşgörülü olduğuna şaşırmıştı. Bir an düşündükten sonra döndü ve daha fazla talimat istedi. "Peki... Corinne Hanım bugün kovuldu. Onun için bir iş ayarlamak ister misiniz?" Jeremy kayıtsızca, "Endişelenme. Sadece bu üç ay boyunca aile adını lekeleyecek bir şey yapmaması için onu göz altında tuttuğundan emin ol." dedi. "Anlaşıldı!" Tommy başlangıçta Jeremy'nin Corinne'e karşı bir şeyler hissettiğini varsaymıştı ama Jeremy'nin söylediklerini duyduktan sonra muhtemelen çok fazla düşündüğüne karar verdi. Gerçi mantıklıydı. Jeremy'nin aklındaki tek kadın Riveralar'ın kızıydı ve yıllar sonra bile ona karşı olan hisleri değişmemişti. Ne yazık ki, Holden'lar ve Riveralar arasındaki kan davası, ikisinin evlenmesini zorlaştırıyordu. Bu yüzden Jeremy bekar kaldı ve büyükbabasının onu evliliğe zorlamasının nedeni de buydu. - Corinne eşyalarını toplamak için otobüsle eve geri döndü. O tuhaf yaşlı adamla işbirliği yapmak ve Holden'ların evinde üç ay kalmak zorunda olduğundan, giyebileceği kendi kıyafetlerine ihtiyacı vardı. Eve girer girmez Sherlyn'e rastladı. Sherlyn, şov dünyasından kendi isteğiyle ayrıldığını iddia ettiği için işsiz kalmıştı. Her zaman Corinne'in önünde hava atardı ve Corinne'in geri döndüğünü gördüğünde de farklı değildi. "Ah, sensin. Yemek getiren kurye sandım!" Corinne'in Sherlyn ile saçma sapan konuşmaya niyeti yoktu, bu yüzden yanından geçti ve doğruca yukarı çıktı. Ancak Sherlyn, yolunu kesmeye ve Corinne'e küçümseyerek bakmaya kararlıydı. "Üzerinde bir erkeğin ceketi mi var? Dün gece eve gelmedin. Rastgele bir adamla mı yattın?" Corinne açıklama yapamadan Sherlyn yüksek sesle bağırmaya başladı, "Baba! Anne! Corinne'in ne giydiğine bakın!" Sherlyn'in bağırmalarını duyunca Marvin odadan çıktı ve Corinne'in üzerindeki ceketi görünce yüzü hemen düştü. "Neden bir erkeğin ceketini giyiyorsun Corinne? Dün gece nerede kaldın?" Lilliana arkadan gelip olanları görünce hemen panik içinde bir ifade yaptı. "Bu... Bu çok çirkin! Daha evlenmeden bir erkeğin ceketini nasıl giyebilirsin? Biz Carew'lar düzgün bir aileyiz!" Sherlyn bağırdı, "Baba, Corinne, annemin tanıştırdığı o düzgün adamların hiçbirini kabul etmeyi reddederek geceyi bir adamla geçirdi. Bunu nasıl yapabilir?" Marvin daha da kasvetli görünüyordu ve öfkeyle, "Doğruyu söyle Corinne. Bu ceket neyin nesi?" dedi. Corinne babasına durumu sakince açıkladı, "Kıyafetlerim bu sabah yanlışlıkla kirli sudan ıslandı. Giyecek bir şeyim olması için bunu birinden ödünç aldım. Yıkadıktan sonra geri vermem gerekiyor." Sherlyn homurdandı. "Ödünç mü? Sanki biri buna inanacak!" Marvin hikayesine tamamen inanmamıştı. "O zaman dün gece tüm gece ne yapıyordun?" Corinne, "Dün bir oda buldum," diye yanıtladı, "ve bir gece orada kaldım. Eşyalarımı toplamak için bugün geri geliyorum çünkü gelecekte orada kalacağım." Holden'ların evini kiraladığı bir yer olarak görüyordu ve kirası da üç aylık zamanıydı. Marvin kaşlarını çattı. "Taşınıyor musun? Evde yaşayabilecekken neden taşınmak istiyorsun?" Lilliana ima dolu bir tonla kenardan, "Corinne bir adamın evinde mi kalıyor olabilir? Evlenmemiş iki insanın birlikte yaşaması uygunsuz. Eğer iffetini ve onurunu kaybederse, gelecekte evlenemez. Hatta ailemizin itibarı bile zedelenir!" dedi. Sherlyn alaycı bir şekilde mırıldandı, "Heh. Geceyi dışarıda geçirip rastgele bir adamın ceketiyle geri döndükten sonra iffetten bahsetmenin anlamı yok!" Marvin'in yüzündeki ifade daha da somurtkanlaştı ve Corinne'e büyük bir hayal kırıklığıyla baktı. Corinne Lilliana ve Sherlyn'e baktıktan sonra gülümseyerek, "İlginiz için teşekkürler, ikiniz de ama ben hiç kimseyim. Utanç verici şeyler yapsam kimse umursamaz. Akrabalarımızın çok azı beni hatırlıyor, bu yüzden yaptığım hiçbir şey Carew'ların itibarını zedelemeyecek. "Aksine, sevgili ablam Sherlyn bir süperstar. O kadar ünlü ki, küçük bir dedikodu bile trend haberlerde yangın gibi yayılabilir. İffetine ve onuruna dikkat etmesi gereken kişi o. Vicdansız gazetecilerin senden bir şeker baba hakkında yazma fırsatını yakalamasına izin verme. Teyze Lilliana evlenemezsen senin için çok endişelenecek." Sherlyn dişlerini öfkeyle sıktı ve, "Evlenemeyeceğimi kim söyledi sana?" dedi. Corinne aklına bir şey gelmiş gibi, "Ah doğru, unuttum. Dün evlendin! Kocan Jeremy nerede? Beni yeni eniştemle tanıştırmayacak mısın?" dedi. Hava bir anda soğudu... Marvin'in öfkesi başka yöne çevrildi ve öfkeyle Lilliana ve Sherlyn'e baktı. Bir önceki günden kalma ve akrabalarının ve arkadaşlarının önünde kendisini aptal durumuna düşürmesine neden olan büyük karmaşanın etkisiyle sadece bundan bahsetmek bile kanını kaynatmaya yetiyordu. Corinne ekledi, "Baba, hala öğrenciyken evde kalmam doğruydu ama şimdi çalışıyorum ve sadece bağımsız yaşamayı öğrenmek istiyorum. Taşındıktan sonra adını lekeleyecek hiçbir şey yapmayacağımdan emin olabilirsin." Marvin Corinne'e baktı ve Lilliana ve Sherlyn'in utanç verici maskaralıklarına kıyasla nispeten iyi davrandığını fark etti. Sonunda elini salladı ve, "Nasıl istersen öyle olsun. Eğer istersen dışarı çıkıp başka bir yerde yaşamakta özgürsün. Zaten bu ev artık uğursuzlukla dolu." dedi. "Teşekkürler baba." Corinne, homurdanan Lilliana ve Sherlyn'e kayıtsızca baktıktan sonra arkasını döndü ve yukarı doğru yol aldı. Kıyafetlerini değiştirirken Sherlyn odasına daldı. Corinne'e lanet etmeye başlayacaktı ki, aniden Corinne'in çıkardığı ceketin astarında basılı olan marka logosunu gördü. Bu FA adlı lüks bir markaydı ve dahası sadece VIP'ler için olan lüks ısmarlama hattındandı! Sherlyn, Corinne gibi bir köylünün bu kadar lüks erkek kıyafetlerine denk gelme şansına nasıl sahip olabileceğini merak etti.