"Nomi, ben senin babanım, onu dinleme." Henry sinirlenmişti, gözlerindeki sıcaklık soğumuştu. Kalın sesi, reddedilemez bir otorite taşıyordu.
Küçük Nomi'yi sahiplenmek için istemsizce yanağından öptü.
Küçük Nomi'nin keyfi yerine gelmişti ama Monique alnını avucuyla tutuyordu. Bu adam yine delirdi mi? Şımarık bir çocuk gibi davranıyordu. Nasıl onun babası olabilirdi?
O anda yüzü kömür karasıydı
















