"Şaka yapıyorsun, değil mi?" Adrian'a dik dik baktım, kollarımı kavuşturmuş, o ise mutfak tezgahına rahatça yaslanmış, dudaklarının kenarında küçük, sinir bozucu bir sırıtış vardı.
"Hayır," diye yanıtladı sakin bir şekilde, sanki bir tür barış teklifiymiş gibi iki bilet uzatarak. "Zaten ayarlandı. Yarın sabah gidiyoruz."
Gözlerimi kıstım, bunu onun için kolaylaştırmayı reddettim. "Ve buna kendi ba
















