Cevap vermiyor. Bunun yerine, üzerime daha fazla kayganlaştırıcı damlatıyor ve ateşimde ovuşturuyor. Yavaş başlıyor, bir parmağını içeri itiyor, kayganlaştırıcı içeri girerken ıslak, şapırdayan sesler çıkarıyor. İnliyorum, sonunda o kaşıntıyı gidermiş oluyorum. Bir parmak ikiye, sonra üçe, sonra dörde dönüşüyor, ta ki etrafını sıkana kadar.
"Nefes al, Sloane," diyor. "İçeri girmeme izin ver."
Raha
















